 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1975/6706
K: 1976/8872
T: 09.06.1976
- BOZMANIN KAPSAMI
- KESİNLEŞMİŞ HÜKMÜN BOZULMASI)
ÖZET: Temyiz edilmeyen ve temyiz eden kişiye verilmiş bulunan payın bozma kapsamında düşünülmesi olanaksızdır. Böyle bir bozma sevkedilse bile Yargıtayın kesinleşmiş bir hükmü bozması olanaksız olduğundan bu doğrultudaki bozma kararı hukukça değer taşımaz.
(9.5.1960 gün ve 21/9 s. Yg. İç. Bir. K.)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde Olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu. Tetkik Hakiminin açıklaması dinlenildi. Gereği görüşüldü:
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında özetle; mahkemece yapılan araştırma, Soruşturma ve incelemenin hükme yeterli olmadığı tapulama tesbitinin dayanağı olan vergi kaydının getirtilip uygulanmadığı, taşınmazların satış veya bağışlanmasının zilyedi yararına geçerli olduğu ve isbatının şekle tabi bulunmadığı getirilmiş ve gösterilen kurallar çerçevesinde soruşturma, uygulama ve inceleme yapılması gereğine değinilmiştir. Mahkemece taşınmazın kısmen tarafların ortak miras bırakanı (E) mirasçıları ve kısmen hazine adına tescili cihetine gidilmiş, hüküm davacı (H) tarafından temyiz edilmiştir.
İtirazcı (E) taşınmazın tümünü (H) ye bağışladığını ve dolayısıyla kendisinin taşınmaz üzerinde bir hakkı bulunmadığını ileri sürmüş, (E) nin ölümüyle (H) davayı sürdürmüştür. Mahkemenin önceki kararı dairece bozulmuş ve hibenin zilyed yararına geçerli olacağı cihetle delillerin bu yönden takdir edilmesi; aynı zamanda gerçek hak sahibi bakımından da Tapulama Kanununun 54. maddesi hükmünce gerekli incelemenin yapılması öngörülmüştür. Mahkemece, hibe yönü bozmada işaret edildiği gibi incelenmemiş ve deliller değerlendirilmemiş ve hükümde tartışılmamıştır. Bundan başka dairenin temyiz incelemesi temyiz konusuna münhasırdır. Temyiz edilmeyen ve temyiz eden kişiye verilmiş bulunan payın bozma kapsamında düşünülmesi mümkün değildir. Kaldı ki, böyle bir bozma sevkedilse bile temyiz mahkemesinin kesinleşmiş bir hükmü bozması mümkün olamayacağından bu doğrultudaki bozma kararı hukukça değer taşımaz. Kesinleşmiş bu tür hükümler, ancak yargılamanın geri çevrilmesi yoluyla kaldırılabilir. O halde, mahkemenin bu kez bozma kararından önceki hükmünde davacı (H) ye vermiş olduğu taşınmazın tümüne ilişkin olan payları azaltmak suretiyle hüküm vermiş olması usul ve kanuna aykırıdır. Bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 9.6.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.