Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı. Dosyadaki kağıtlar okundu. gereği görüşüldü:

Tapulama sırasında 394 parsel sayılı 2900 metrekare ve 409 parsel sayılı 2700 metrekare miktarlarındaki taşınmaz mallar hazinenin tapu kaydı muhtavası isede, Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı olduğu belirtilerek malikhaneleri açık bırakılmak süretiyle tesbit edilmiştir. Daha önce davacı tarafından davalılar hazine ve köy muhtarlığı hasım gösterilme süretiyle açılan tapu iptali ve tescil davası birlikte tapulama başlayıp taşınmazın tutanağı tanzim edildiğinden bahisle görev yönünden red ve dosya Tapulama Mahkemesine tevdi olunmuştur. Mahkemece davanın reddi ile nizalı parsellerin davalı hazine adına tesciline ve ihya edenin davacı İsmail olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1 - 394 sayılı parselin 1939 yıllarında taşlık, kayalık yerlerden ihya edilmek suretiyle kültür arazisi haline getirildiği mahkemece bilirkişi mütalaası ve şahadetle tesbit olunmuştur. Tapulama tesbiti 26.11.1973 gününde yanı 1617 sayılı Kanununun yürürlüğü zamanında yapılmıştır. 1617 sayılı Kanunun 23. maddesiyle 766 sayılı Tapulama Kanununun 37/son fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. 0 halde, ihya edilen yerlerde kazandırıcı zamanaşımı hükümleri uygulanamaz. Bu itibarla mahkemenin bu parselin hazine adına tescili cihetine gitmiş olması isabetli ve temyiz itirazları yerinde olmadığından reddi ile 394 sayılı parsel hakkındaki hükmün ONANMASINA ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 74. maddesi uyarınca 10 lira onama ilam harcının temyiz edenden alınmasına,

2- 409 sayılı parsele gelince; Davacı tapu kaydına dayanmıştır. Dayanılan tapu kaydının nizalı parseli kapsadığı yerinde yapılan keşif ve uygulama ile saptanmıştır. Hazinenin emlak müdürlüğünün yazısına dayanarak meydana getirdiği tapu kaydı daha sonraki tarihli ve mükerrer durumdadır. Davacının dayandığı tapu kaydı tapu komisyonu kararına dayanmaktadır. Bu tapu kaydı oluşturulduktan sonra davacı yararına mülkiyet hakkı doğmuştur. O zamanki hükümlere göre ihya nedenine göre oluşturulan tapu kaydı 1617 sayılı Kanununun 23. maddesi ile Tapulama Kanununun 37. maddesinde yapılan değişiklik etkilemez ve hükümsüz hale getiremez. O halde hazinenin sonraki tarihli tapu kaydı tapulu bir yer hakkında alınmış olduğu için doğru temele dayanmamıştır. Bu itibarla mahkemece bu parselin davacı adına tesciline karar vermek gerekir iken hazine adına tescili cihetine gidilmesi isabetsiz temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile 409 sayılı parsel hakkındaki hükmün BOZULMASINA ve 766 sayılı tapulama kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 20.5.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972