 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1975/6103
K: 1975/5705
T: 05.11.1975
DAVA : Taraflar arasındaki tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen ve Toprak ve Tarım Reformu bölgesinde bulunması nedeni ile 1757 sayılı Kanunun 214. maddesi uyarınca Yargıtay'ca incelikle incelenmesi gereken hükmü ilişkin temyiz isteği üzerine dosyadaki bütün kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; davacılardan H. Pertev'in askı ilanı süresi içerisinde tutanağa itiraz ettiğini, Tapulamama Komisyonu kararına karşı da süresinde dava açtığı, diğer davacıların Tapulama Kanununun 48/c. maddesi hükmünden yararlanarak davaya katıldıkları, Tapulama Hakiminin muhtesata ilişkin uyuşmazlık hakkında karar vermek zorunda olduğu belirtilmiş ve bu hale göre görevsizlik kararı verilmesinin isabetsiz bulunduğuna işaret olunmuştur. Mahkemece, taşınmaz üzerindeki muhtesatın davacılara ait olduğunu kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi cihetine gidilmiş, hüküm davalı A. Öktem ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz mal üzernideki bina ve müştemilatı davacılar tarafından yaptırılmış ise de, sonradan vaki bir olay üzerine davalı tarafı ait olan başka bir arsa üzerinde bina yapmak kaydı ile davacılar nizalı parsel üzerindeki binayı davalılara vermeyi kabulleniş ve o anlaşma uyarınca bina ve müştemilatını davalılara teslim edip, davalılar tarafıdan sonradan kendilerine verilen arsaya yeniden bina yapmışlardır. Taraflarca yapılan anlaşma trampa anlaşmasıdır. Bu anlaşma uyarınca nizalı parsel ve üzerinde kurulu olan ev davalı tarafa teslim edilmiştir. Davacı taraf aktin gerçekleşmesinden sonra davalının taahhüdünü yerine getirmediğini, arsanın sonradan üzerine bina yaptıkları yerin dahi kendileri adına tescilini temin edemediklerini ileri sürmüştür. Borçlar Kanununun 211. maddesinin son fıkrası hükmüne göre trampa karşılığı olan yerin kendilerine verilmemesi halinde geri almak hakını mahfuz tutmadıkça davacı verdiğini geri alamaz. Ancak davalı taraftan vecibesini yerine getirmesini ya da tazminat isteyebilir. Davacı taraf trampa konusu olan yerin teslim edilmemesi halinde kendi verdiğini geri almak hakını mahfuz tuttuğu yolunda bir iddia ileri sürmemiştir. O halde mahkemece bu esaslar gözönünde tutulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi 766 sayılı Tapulama Kanununun hükümlerine göre Tapulama Komisyonu kararına karşı dava açılmakla tesbit hükümsüz kalır. Mahkemece nizalı parselin kimin adına tescili gerekeceği yönünde bir karar verilmek gerekir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmaması da isabetsizdir. Mümeyyiz tarafın bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve Yargıtay duruşmasında vekile temsil edilen Ali Hasan ve arkadaşları vekili yararına takdir edilen 1.000 lira vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan tarafa yükletilmesine ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. madesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 5.11.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.