 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1975/6080
K: 1976/7431
T: 20.05.1976
ÖZET: "Hakkı karar" ancak kültür (ziraat) arazisi üzerinde uygulanması olanaklı bir müessesedir.
Taşlık kayalık arazi türü "mevat" arazidir.
(Arazi Kanunnamesi m. 78)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu. Tetkik hakiminin açıklaması dinlendi. Gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 469 parsel sayılı 164500 metrekare, 482 parsel sayılı 218420 metrekare ve 488 parsel sayılı 4360 metrekare miktarlarındaki taşınmaz mallardan 469 ve 482 parseller davacılar ve 488 parsel sayılı taşınmaz ise davalı hazine adına tesbit edilmişlerdir. İşbu tesbite karşı 469 ve 482 parsellere hazine tarafından yapılan itiraz kabul edilerek 100 dönümden fazlası hazine adına hisseli tescil edilmiş ve 488 parsele davacı (t) tarafından yapılan itiraz ise red edilmiştir. Davacılar tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımına dayanan zilyedlikleri bulunduğunu ileri sürerek süresinde işbu davayı açmışlardır. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dayanılan tapu kaydının tapu idaresinden getirtilen örneklerinden ayrı ayrı miktarları kapsayan sicillere işaret edilmiştir ve bundan başka bu sicil örneklerinin sınırlarında da değişiklikler vardır. O halde tapu kayıtlarından anlayan uzman bir bilirkişiye tapu sicilleri üzerinde gerekli inceleme yaptırılarak bu tapu kayıtlarının birbirlerinin geldi gittisi olup olmadığı ve birbirleri ile ilişkisi, sınır değişiklikleri var ise nedeni, bu değişikliğin haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı, miktar farklarının neden ileri geldiği gereği gibi saptanmalı ve ondan sonra esas 1239 kayıt yerine uygulanmalıdır. Tapu kaydının iktisap sütununda hakkı karar nedeniyle ihdas edildiği yazılıdır. Arazi Kanunnamesinin 78. maddesi hükmünce hakkı karar ancak kültür arazisi üzerinde (Ziraat arazisi) uygulanması mümkün bir müessesedir. Mahkemece yaptırılan haritada sabit kabul edilen sınırlar içinde kalan arazinin çoğunluğunu taşlık kayalık arazi parçası oluşturmaktadır. Bu arazi türü, Arazi Kanunnamesine göre mevat arazidir. Mevat arazide hakkı karar hükümlerinin yürümesi mümkün değildir. Mahkemece bu yön üzerinde de durulmalıdır. Kabule göre de sınırların sabit olarak değerlendirilmesi mümkün olamaz. Çünkü yaptırılan haritada Harapdere denilen sınır diğer yol sınırları ile bağlantılı değildir. Köprü ise diğer sınırların oluşturduğu geometrik şeklin dışında bir nokta olarak gösterilmiştir. Özellikle Tahir'in Köyü yolunun tapu kaydının tesis tarihinde güzergahının aynı yer olup olmadığı saptanmamıştır. Ulu yolunun da güzergah değiştirip değiştirmediği incelenmemiştir. Mahkemenin kabul ettiği sınırlar içinde başka parseller tapulamaya Mbi tutulmuştur. Bunların tutanakları getirtilip hangi sebeple tapulama tesbitlerinin yapıldığı incelenmemiş ve böylece aynı sınırlar içindeki yerler ile hukuki bağlantı kurulmamıştır. Bu itibarla yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 20.5.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.