 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1975/5020
K: 1976/6653
T: 30.04.1976
- TAPULAMA DAVALARI (DELİLLERİN BİLDİRİLMESİ) (DAVADA TAKİPSİZLİK)
ÖZET: 766 saydı Tapulama Yasasının 60. maddesi hükmüne göre davacıya delil bildirilmesi için tebligat yapılabilmesi kanıtlama yükümlülüğünün davacıya düşmesi haline bağlıdır. Tapulama davalarında da kanıtlama yükümlülüğü genel usul kurallarına göre saptanır.
Tapulama davalarında gıyap müessesesi yer almamıştır.
(766 s. Tapulama K m. 60, 63)
Tapulama sırasında 17001 sayılı 432 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mal irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımına ulaşan zilyedliğe dayandırılarak davalı taraf adına tesbit edilmiştir. İtirazı Tapulama Komisyonunca red edilen davacı Hatice, nizalı taşınmazda miras payı bulunduğunu ileri sürerek süresinde bu davayı açmıştır. Mahkemece davacının itiraz etmemiş sayılmasına dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz olunmuştur.
766 sayılı Tapulama Kanununun 60. maddesi hükmünce davacıya delil bildirmesi için tebligat yapılabilmesi isbat yükümlülüğü. nün davacıya düşmesi haline bağlıdır. Tapulama davalarında da isbat yükümlülüğü genel usul ve kurallarına göre saptanır. Usul hükümlerine göre Hakimin gelen tarafları dinlemesi ve uyuşmazlık konusu olan yönleri saptaması ve ona göre isbat yükümlülüğünü belli etmesi gerekir. Olayda davacı dava dilekçesinde ve tapulama tutanağına karşı verdiği itiraz dilekçesinde kendisinin de bu taşınmaz üzerinde paydaş olduğunun ve taşınmazın ortak miras bırakandan kaldığını ileri sürmüştür. O halde tapulama hakiminin ilk oturuma gelen davalılardan bu iddiaya karşı cevaplarını sorması gerekir. Eğer davalılar gerçekten davacının paydaş olduğunu kabul ederler ise iddia ikrarla çözüme bağlanmış olacaktır. Ancak davalılar davacının paydaş olduğunu kabul etmekle beraber taksim, davacı payını satın alma gibi bir delilleri sürerlerse bu takdirde isbat yükümlülüğü davalıya düşeceğinden davacının delil gösterme zorunluğu bulunmaz Hal böyle olunca da davacı yönünden Tapulama Kanununun 60. maddesinin uygulanması mümkün olamaz. Tapulama Kanununun 63. maddesinin 1. fıkrasına göre tapulama davalarında gıyap müessesesi yer almamıştır. Bu bakımdan hakimin gelen tarafı dinlemek zorunluğu vardır. Mahkemece bu yönden zuhul olunarak davacıya karşı Tapulama Kanununun 60. maddesinin uygulanması yersiz olduğu gibi kabul şekline göre de davacıya çıkarılan davetiyedeki meşruhat Tapulama Kanununun 60. maddesine dahi uygun bulunmamış olduğundan davacının yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 30.4.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.