 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1975/2705
K:1976/3337
T:05.03.1976
- KESİNLEŞMİŞ TAPULAMANIN İPTALİNDE YETKİ
* ÖZET:Kesinleşmiş tapulamanın iptaline karar verme yetkisi Tapulama Yasasının 52 ve 31. maddesi hükümleri çerçevesinde genel mahkemeye aittir. Böyle bir durumda Tapulama Yasasının 94. maddesinin uygulama yeri yoktur. Bu nedenle kesinleşmiş tapulama, hatta oluşturulmuş siciller hakkında Tapulama Yasasının 46/2 maddesi hükmünü; Tapulama Komisyonları ya da Tapulama Mahkemesi uygulayamaz.
(766 s. Tapulama K m. 31, 46/2, 52, 94)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu. Tetkik Hakiminin açıklaması dinlendi. Gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 206 parsel sayılı 13850 metrekare miktarındaki taşınmaz mal tapu kaydına istinatla O. Özer adına tesbit edilmiştir. İşbu tesbite karşı yapılan itiraz Tapulama Komisyonunca 54 kabul edilmiştir. Davacı tapu kaydına dayanarak süresinde dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Olayda daha önce kadastro yapılmış ve kesinleşmiş olduğu halde ikinci kez tapulama yapıldığı ileri sürülmüştür. Gerçekten 766 sayılı Tapulama Kanununun 46. maddesinin 2. fıkrasında (Birlik sınırları içinde evvelce kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerler, yanlışlıkla ikinci bir kez tapulamaya bağlı tutulmuş ise, ikinci tapulama ne safhada bulunursa bulunsun bütün sonuçları ile birlikte hükümsüz sayılır.) denilmiştir. Davacı adına yapılan tapula. ma kesinleşmiş hatta kütüğü oluşturulmuştur. Böylece tapulamanın gerek idari, gerekse yargı safhası kapanmıştır. Böyle bir durum. da mükerrer kayıtlar hakkında genel hükümlere göre yapılacak işlemlerin burada da yürütülmesi gerekir. Kesinleşmiş tapulamanın iptaline karar verme yetkisi Tapulama Kanununun 52. ve 31. maddeleri hükümleri çerçevesinde genel mahkemeye aittir. Böyle bir durumda Tapulama Kanununun 94. maddesinin uygulama yeri yoktur. 0 halde kesinleşmiş tapulama, hatta oluşturulmuş siciller hakkında Tapulama Kanununun 46/2. maddesi hükmünün Tapulama Komisyonlarının ya da Tapulama Mahkemesinin uygulama olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece bu kurallar gözetilmek suretiyle Tapulama Komisyonunun ikinci tapulamayı hükümsüz sayın kararını iptal etmiş olması isabetlidir. Bu nedenlerle hazine vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 74. maddesi uyarınca 10 lira onama ilam harcının temyiz edenden alınmasına 5.3.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.