 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1975/1948
K:1976/3003
T:26.02.1976
- AYNI YERDE İKİNCİ KEZ YAPILAN TAPULAMA
* ÖZET:Bir yerde tapulama yapıldıktan sonra aynı yerin ikinci kez tapulamaya tabi tutulması olanağı yoktur. Böyle bir işlem yapılmışsa değer taşımaz. 2. kez yapılan tapulamanın tüm sonuçlarıyla iptaline karar verilmelidir.
(766 s. Tapulama K. m. 46/2)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 1665 parsel sayılı 3.317 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımına ulaşan zilyetliğe 1143 dayanılarak davalılar 1. Kahyaoğlu ve paydaşları adına tesbit edilmiştir. İtirazı Tapulama Komisyonunca red edilen davacı Maliye Hazinesi, evvelce taşınmazın orman olarak tapulama dışı bırakıldığını, sonradan ihya edilerek kültür arazisi haline getirildiğini ve 1945 yılından sonraki ihyaların geçerli olmadığını ileri sürerek süresinde dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Bir yerde Tapulama yapıldıktan sonra aynı yerin ikinci bir kez tapulamaya tabi tutulması olanağı yoktur. Böyle bir işlem yapılmış ise 766 sayılı Tapulama Kanununun 46/2. maddesi hükmü uyarınca değer taşımaz. Her ne kadar anılan madde hükmünde "yanlışlıkla ikinci kez yapılan tapulamadan" söz edilmiş isede, sebep yokken ikinci kez yapılan tapulamalar dahi bu hükmün kapsamına girer. Olayda 1954 yılında 5602 sayılı kanunun uygulanması ile tapulama işlemi yapılmış ve nizalı yer orman olduğundan söz edilerek tapulama dışı bırakılmıştır. Bu doğrultudaki tapulama işlemine karşı bir itiraz ileri sürülmemiştir. O halde yapılan bu tapulama işlemi kesinleşmiştir. Sonradan idari yoldan yeniden tapulama işlemi yapılması ve önceki tapulama işleminin bozulması mümkün değildir. Her ne kadar orman olduğu daha önce saptanan bu yerin orman tahdidinin sonradan yapılması nedeniyle orman tahdidi dışında bırakılmış bulunması, ikinci kez yapılan tapulamanın dayanağı olarak gösterilmiş isede, tapulamanın gerek idari, gerekse yargısal uğraşıları, tapulama tesbitinden sonra meydana gelen hukuksal durumları kapsamına almaz. Tapulama tesbitinden sonra oluşan hukuksal durum, tapulama uğraşıları dışında kalır. O halde mahkemece hazinenin davası kabul edilerek ikinci kez yapılan tapulamanın iptaline karar verilmesi ve bununla yetinilmesi gerekir. Gerçekten tapulama tesbiti konusu tapulamanın görevi dışında kalmış ve tapulama kesinleşince bu durumun sonucu olarak el atmanın önlenmesi davası Tapulama Mahkemesinde görülemez. Mahkemece bu yönden görevsizlik kararı verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu itibarla yukarda gösterilen nedenlerle mahkemece, ikinci kez yapılan tapulamanın tüm sonuçlarıyla iptaline karar verilmek gerekirken mahkemece işin esasına hükmedilmiş olması isabetsiz, temyiz itirazları ancak bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 26.2.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.