 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1975/5261
K: 1975/6666
T: 28.10.1975
DAVA : Vakıf davasına dair karar davacı Recai tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava vakfın evladından bulunması sebebiyle gelir fazlasının tesbiti ile evlatlara verilmesi isteminden ibarettir.
Mahkemece, red kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Bursa'da Ayşe Binti Elhaç Ahmet Efemrid Vakfının evladından bulunduğunu ve gelmiş geçmiş seneler gelirlerinin tesbiti ile gelir fazlasının kendilerine ödenmesini istemiş, davalı Vakıflar vekili de nizamname hükümlerine göre kendisine ödeme yapıldığını davanın adli değil, İdari Mahkemeye ait olduğunu savunmuş, mahkemede, gelir fazlasından az ödeme yapılmış ise bunun idare ile anlaşıp çözülebileceği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacının evladı vakıftan bulunduğu ve gelir fazlasından istifade ettiği hakkında bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi, esasen bu husus daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.4.1970 tarih 1969/591-1097 sayılı ilamile sabit olunmuştur.
Vakfın sonradan mazbutaya alındığı anlaşılmaktadır. 2762 sayılı kanunun 39. maddesi bu kabil vakıflardan alakalıların vakıflar Genel Müdürlüğü, 1974 ve 1975 Bütçe Kanunlarının 8. maddesinde (Mazbut vakıflarda alakalarının intifa haklarının, Vakıflar Nizamnamesine ek 23.12.1937 ve 13.10.1939 tarihli nizamname hükümlerine göre ödeneceği) öngörülmüştür.
Davacı, Vakfiyeye göre gelir fazlasının tesbit ve bunun tahsilini istediğine ve bu istek vakfiye ile tahakkuk eden alacak niteliğinde bulunmasına nazaran uyuşmazlık idare değil, adli kazanın nitelik kazandırmaz. Bu itibarla davacıdan hangi senelerin gelirlerinden yararlanmak istediği açıklattırılmak ve bundan sonra yukarıda belirtilen kanunlardan 1974 yılına ait Bütçe Kanununun yürürlük tarihi olan 1.3.1974 tarihine kadar Vakıflar Kanununun 39 ve Vakfiye Hükümleri gözönünde tutularak intifa yapanın tesbiti ve bu tarihten sonra intifa hakkının yukarıda belirtilen nizamname hükümlerine göre hesaplanması ve hüküm altına alınması gerekirken mahkemece bütün bunlardan zuhul ile yazılı şekilde davanın reddi, usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 28.10.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.