Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1975/8273
K: 1976/1145
T: 04.02.1976
DAVA : Davacı avukatı; davalının müvekkilini ile yaptığı ilaç yapımı sözleşmesine aykırı davrandığını ileri sürerek ilaç parası olan 761200 lira ile teminat olarak ödenen 164300 liranın alınmasını istemiştir.
KARAR : Yapılan yargılama sonunda; davacının ilaç parasından 507760 lira alacaklı olduğu kabul, bilirkişi raporu ve belgelerle sabit olduğundan bu yaranın % 10 faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve fazla istekle teminata ilişkin istemin reddine karar verildiğine ilişkindir.
Temyiz eden ve duruşma isteyen: Davalı avukatı
Temyiz eden: Davacı avukatı
1 - Taraflar arasındaki ilişki 2490 sayılı Yasaya göre kurulmuştur. Bu yasanın 25. maddesi hükmünce ihaleden sonra re'sen düzenlenmiş bir sözleşme ile yükümlülük sözleşmesinin kurulması gerekir. Oysa taraflar arasında böyle bir sözleşme kurulmuş değildir. Yani hak ve borçları yükümlenen asıl yükümlü ile idare arasında koşullarına uygun bir sözleşme yapılmamıştır. Oysa sözleşme yapılmayınca arada borç doğurucu bir hukuksal ilişki yoktur. İdare ve yükümlü bir sözleşme metni üzerinde mutabakata varmışlar fakat kurdukları bu sözleşmenin altına imza etmişler, imza sonradan noterde onanmıştır. Bu re'sen değil haricen düzenlenen imzası noterde tasdikli bir sözleşmedir. O halde arada sözleşme bulunmadığına göre yükümlenilmiş bir hak durumu da yoktur. İlişki bu derecede kalınca taraflar arasında 2490 sayılı Kamu Yasasının buyruğu uyarınca sözleşme kurulmadan bu Yasanın 58. maddesi hükmünce kurulmamış olan sözleşmenin ve onun doğurmadığı hakların devri de söz konusu değildir. Oysa sözleşme denilen ilişkinin kuruluş gününden sonra idare başka bir haklı nedenle sözleşmeyi bozduğunu açıklamıştır. Sözleşme sayılan ilişkinin bozulmasından sonra o ilişkinin doğurduğu hak ve borçların 27.6.1970 gününde davacıya temlik edilmesine engel yoktur. Bu nedenle olayda 2490 sayılı Yasanın 58. maddesinin 1. fıkrasında (sözleşmeye bağlanan madde veya hizmete ait olduğu vekalet veya dairenin mevafakatı dışında) başkasına devredilmeyeceği buyruğunun olayda uygulanması gereği yoktur ve bu nedenle mahkemenin davacının husumet yöneltebileceği yönündeki kararı doğrudur.
2 - Yukarıdaki bendde açıklandığı üzere yanlar arasında 2490 sayılı Yasanın 25. maddesi hükmünce kurulmuş bir sözleşme ilişkisi bulunmadığından ve bulunmuş gibi ilişki Yasalara ve satın alınması yükümlü olan meddeye uygun biçimde bozulmuş olmasına göre ortada bir sözleşmenin değil, bu netelikte tamınlanan bir ilişkinin bozulması durumu vardır. Davacının ve ona temlik edenin bir sözleşmesi bulunmadığına göre geçici inancının dışında kalan teminatın kesin bölümünün davacıya geri verilmesi gerekir. Bu yönün düşünülmemesi ve bu kalem isteğin reddedilmesi bozmayı gerektirir.
3 - Taraflar arasında ve özellikle idare ile davacıya temilk eden arasında 2490 sayılı Yasaya göre geçerli bir alım-satım sözleşmesi bulunmadığından malın davacıya geri verilmesi gerekir idi. Ancak idare geri verme istemine olumsuz cevap vermemek yükümü altındadır. Yoksa teslim aldığı malları davacının büro veya deposuna teslim etmek yükümlülüğü altında değildir. Malların kendisinde durduğunu benimsemiştir. Ancak davacı bunların kendisine geri verilmediğini isbatlamamıştır. Şayet bu mallar veya bunların bir kısmı davalının elinde bulunmakta ise bugün için bunların geri verilmesi olanağı tıbben doğru görülmüyor ve ilaçlar tedavi etkisini kaybetmiş ise 1262 sayılı Yasanın 10 ve 18. maddeleri hükmünce imhası gerekeceğinden iade yükümlülüğü ortadan kalkar. Şayet idare ilaçların tedavi etkisi bitmeden bunları geri vermekten kaçınmışsa ancak o takdirde bedelinin tazmini ile yükümlü olur. Şayet sözleşme yapıldığı sırada geçerli bir sözleşme olsaydı bu takdirde yine ilaçların bir kısmının kabulü bir kısmının reddi düşünülemezdi. Çünkü idare yasaya uygun ve doğu olarak bir bölümü sağlığa zararlı olan ilaçları reddedip zararlı olmayanları kabul yükümü altında değildir. Bu durumda davacının yukarda belirlenen koşullar altında, yeni ilaçların bugün sağlığa zaarlı olacak durumda olduğunun belirmesi halinde onları yalnız geri vermekle yükümlüdür. Bunun da bugün yaptırılacak bir inceleme ile bilirkişiye tesbit ettirilmesi zorunludur. Başka bir hasta üzerinde bugünden sonra kullanılsa bile hiçbir etki yapmayacak olan ilacın piyasaya sürülme olanağı bulunduğundan ve bunu engellemek az yukarıda açıklanan kurallara göre davalının ödevi bulunduğundan halen mevcut olanlarının geri verilmesi durumu da bu ölçüye göre belirlenmek gerekir. Şayet davacı geri verilmeyen ilaçların veya bir bölümünün bakanlığın hastahanelerinde kullanıldığını bildirir ve hangi hastahaneye ne kadar verildiğini isbatlayabilirse onların bedelini talep edebilir. O halde açıklanan durumlar karşısında dava olunanın geri verme borcuna aykırı davrandığı ispatlanmadan ve davacının yalnız bedel istemeye hakkı olmadığı gözetilmeksizin verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2. bendde gösterilen nedenle davacı, 3. bendde gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA ve davacı yararına takdir edilen 1000 lira duruşma avukatlık parasının davalıya ve davalı yararına takdir edilen 1000 lira duruşma avukatlık parasının da davacıya yükletilmesine ve peşin harçların istek halinde geri verilmesine, 4.2.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini