 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E:1975/6792
K:1975/10365
T:30.09.1975
- BORCUNU ÖDEMEMEDE DİRENME
- KESİN ÖNEL
- İHTAR DAVA VE İCRA KOĞUŞTURMASI
- DAVANIN FAİZ ÖDENMESİ KONUSUNDA DOĞURDUĞU SONUÇ
- YARGILAMA VE İCRA FAİZİNİN NİTELİĞİ
* ÖZET:Borcunu ödememede direnme için Yasa herhalde bir direnme nedeninin bulunmasını gerekli görmüştür. Bu da borcun bulunması, ödemenin ihtarla istenmesi veya dava açılması, icraya başvurulmasıdır. 0 halde mahkemenin, direnmeyi davanın açıldığı günden değil davadan sonra elde edilen kararın icraya konulması gününden başlatması yasaya aykırıdır.
Davacı avukatı; müvekkilinin 2155 lira 6 kuruş fazla ödemede bulunduğunu ileri sürerek geri alınmasını istemiştir.
Yapılan yargılama sonunda; davacı Haluk'un müvekkilinden 2.155 lira 6 kuruş fazla para aldığı ilgili dosya ve belgelerle sabit olduğundan bu paranın adı geçenden alınarak davacıya ödenmesine ve yerinde görülmeyen Nusret'e yöneltilen davanın reddine karar verildiğine ilişkindir.
Temyiz eden: davalı Haluk avukatı.
Temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
1 - Borçlunun borcunu yerine getirmemesinde, yasal veya sözleşme süresinin aşılmasında her gecikme direnmenin sonuçlarını doğurmaz. Yasa, direnmenin sonuçlarının doğması için ayrıca bir özel direnme nedeninin bulunmasını koşullamıştır. İhtar, alacaklının süre yönünden tam bir yerine getirmeyi istediğini saptama yönünden yasa tarafından zorunlu görülmektedir. Böylece ihtar için muaccel bir borcun bulunması da gerekli olmaktadır. Fakat, ihtarın en etkili biçimi de borcun ödetilmesi davası ve icra koğuşturmasıdır. Borcun yerine getirilmemesi durumunda ödetme davası açılması da bir biçim ihtardır. Böyle bir işlemin gerçekleştirildiği 632 günden faiz işlemeye başlar. (Buna, yazar A.V. Tuhr, "Yargılama Usulü faizleri") adını vermektedir. Borçlar Yasasında direnme, bir kusurun varlığına bağlı olmadığı için, borçlu daima icra koğuşturmasına bağlanması veya dava açılmasından başlayarak direnme durumundadır. Bundan ötürü "Yargılama Usulü Faizleri" Borçlar Yasasına göre geçmiş günler faizlerinin bir biçimidir ve bunlardan ancak direnmeden başlayarak yürümeye başlamaması itibariyle ayrılır. (A.V. Tuhr, Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı, C. Edege Çev. CI, Sh. 69.)
O halde mahkemenin, önceki davanın karara bağlandığı 22.2.1969 dava edilen alacağa faiz yürütmesi gerekir. Davada ileri sürüldüğü gibi veya mahkemenin hüküm verdiği icra koğuşturma günü olan 10.10.1969 ile 14.4.1970 günleri arasında geçen süreye değil; duruşma sırasında alındığı gibi faiz yürütüleceğini karara bağlamamış olması bozmayı gerektirir ve aksi yönle verilen karar yalnız bu yönden bozulmalıdır.
2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir yolsuzluk görülmemesine göre birinci bendin kapsamı dışında kalan itirazların reddi gerektir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yalnız 1. bendde gösterilen nedenle BOZULMASINA, öteki itirazların reddine ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 30.9.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.