 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E:1975/6774
K:1975/10848
T:21.10.1975
- MÜVEKKİLİN TALİMATI
- TALİMATIN KAPSAMI
- TALİMATIN İSBATI TUTANAK DÜZENLENMESİ KONUSUNDAKİ YASA KURALININ AMACI
* ÖZET:1136 Sayılı Yasanın 53. maddesinin öngördüğü tutanak yalnız avukatlar yararına konulmuş bir hükümdür. Verilen yetkinin sınırı konusunda böyle bir tutanak düzenlenmemişse, avukatla müvekkil arasında bu konuda çıkan uyuşmazlık tanık sözleriyle isbatlanabilir. 0 halde, paylı bir taşınmazın kamulaştırılmasında yalnız 1/4 mülkiyete ilişkin payın değerinin artırılmasının istenip rekabenin artırılmasının istenmediği yolunda mahkemenin benimsenmeyişi yasaya ve usule aykırıdır.
(1136 s. Av. K. m. 53)
Dava: Davacı avukatı; avukat olan davalının vekalet görevini gereği gibi yapmaması yüzünden 42.898 lira zarara uğradığını ileri sürerek alınmasını istemiştir.
KARAR: Yapılan yargılama sonunda; sabit olmayan davanın reddine karar verildiğine ilişkindir.
Temyiz eden: Davacı avukatı.
Temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Uyuşmazlık, müvekkil ile avukat arasında avukata verilen talimatın sınırından doğmuştur. Avukata verilen iş kamulaştırma parasının artırılması işidir. 0 davanın davacısı olan müvekkil dava konusu taşınmazın 1/4 payının maliki ve yarı payının kuru mülkiyetinin (rekabe) malikidir. Dava verilen vekalet sebebiyle yalnız mülkiyet hakkı konusunda açılmış olup rekabe hakkında açılmamıştır. Paranın artırılması davası açıldıktan kısa bir süre sonra ve kamulaştırma parasına itiraz için geçmesi gereken süre dolunca, intifa hakkı sahibi olan 3. kişi ölmüş ve mülkiyetin 3/4 ü böylece tamamen davacıya kalmıştır. Davacı davanın eksik açılması nedenine dayanarak bundan doğan zararını istemektedir. Savunmada davacının vekaleti verirken kendisine verilen talimatta daha fazla masrafa girilmemesi için yararlanamıyacağı kuru mülkiyet için dava açılmasını istemediğini ileri sürmektedir. Fakat bu gerekçe intifa hakkı sahibinin henüz dava bitmeden ölmesi ile yararlar durumu değişmiştir. Ortada 1136 Sayılı Yasanın 53. maddesine dayanan ve yetki sınırını saptayan bir tutanak bulunmadığı gibi davacının açtığı kamulaştırma parasının artırılması davasının sona ermesinden bir yıl geçmeden bu davanın açıldığı anlaşılması karşısında mahkemenin buna ilişkin itirazı reddetmesi doğrudur. davalı avukatın kuru mülkiyet için bu yolda dava açılması gerektiğini bilmediği yolundaki görüş de; benzeri davaları evvelce açmış olması karşısında yersiz görülmüştür. Avukata verilen talimatın sınırları konusunda tarafların tanıkları dinlenmiş ve davalının tanıklarının sözleri uygun biçimde değerlendirilmiştir. Bu nedenle doğru olan karar onanmalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21.10.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.