 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1975/13360
K: 1976/1157
T: 5.2.1976
743/m.2
İst. Minibüsçüler Esnaf Derneği üyesi bulunan davacılar, ilk defa çoğunluk bulunmaması nedeniyle 25.3.1973 gününde yapılan kongrenin divan heyetinin 507 sayılı Yasa'nın 17 ve dernek statüsünün 19. maddeleri hükümlerine aykırı olarak kurulduğunu, 25.3.1973 günlü ilk toplantının yasal bir neden ve zorunluk yok iken keyfi gerekçelerle 28.4.1973 gününe talik edildiğini; 28.4.1973 günlü ikinci toplantının yeniden seçilecek divan heyeti marifetiyle yapılması gerekirken eski heyetle ve toplantı nisabı aranmadan yapıldığını, başka derneğe kayıtlı olan kişilerin oy verdiklerini ileri sürerek kongrenin iptalini istemişlerdir; davalı dernek ise, davanın hiçbir yasal dayanağının bulunmadığını, kongrenin yasa hükümlerine uygun olarak yapıldığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
KARAR :
Yapılan yargılama sonunda; mahkeme ise, bilirkişi raporuna dayanarak davanın reddine karar vermiştir.
İst. Kamyonet ve Minibüsçüler Esnaf Derneği'nin olağan genel kurul toplantısının 20.3.1973 salı günü saat 10'da Aksaray Valide Camii Sokağı 65 numaradaki dernek binasında yapılacağı ve o gün toplantı yapmak için gerekli yasal çoğunluğun bulunmaması halinde ilk toplantının 25.3.1973 günü saat 10'da Aksaray İnkilap Cad. Saydan Düğün Salonu'nda yapılacağının diğer yasal koşullar da yerine getirilmek suretiyle iki gazete ile ilan edildiği, keyfiyetin ayrıca yerel mülkiye amirine yazı ile bildirildiği, ancak 20.3.1973 gününde çoğunluk sağlanamadığı için toplantının yapılamadığı ve önceden yapılan ilan gereğince bu kerre çoğunluk aranmaksızın 25.3.1973 gününde ilk toplantının yapılmaya başlandığı ve fakat gündem icra edilirken üyelerin hala gelmekte olduğu ve salonun ise iştirak eden ve edecek olan üyeleri alabilecek genişlikte olmadığı ve kongrenin de bu suretle maddeten devamına imkan olmadığı cihetle, divana seçilmiş bulunan ve yukarıda zikredilen heyetin kongreyi başka bir zamanda KONGRENİN YAPILABİLECEĞİ BİR SALONUN TAYİN VE TESBİT EDİLMEK ÜZERE gerekçesiyle ilk toplantının geri bırakıldığı, bunun üzerine aynı kongre divanının ikinci toplantının 28.4.1973 gününde Vatan Caddesi Luna Park Gazinosunda saat 9'da yapılmasının kararlaştırıldığı ve gerekli davet, ilan ve ihbar işlemlerinin yapıldığı ve anılan günde de toplantının yapıldığı, dosya içeriğinden, mevcut belge ve tutanaklardan anlaşılmaktadır.
1 - Davalı Dernek, 507 sayılı ( Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu ) hükümlerine göre kurulmuş, tüzel kişiliği haiz kamu kurumu niteliğindeki bir meslek kuruluşudur. Derneğin statüsü anılan yasaya göre düzenlenmiştir. 507 sayılı Yasada, Medeni Yasa hükümlerine ve Dernekler Yasasına bir atıf yapılmamıştır. Ancak 507 sayılı Yasada herhangi bir konuda boşluk bulunduğu takdirde bu boşluğu Medeni Yasa ve Dernekler Yasası hükümlerince doldurulacağında kuşku yoktur. Yalnız Dernekler Yasası 75. maddesinin 2. fıkrası hükmüyle ( Mesleki kuruluşların, özel kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde Dernekler Kanunu'nun 35, 36, 37, 39 ve 42. maddelerine ve bunlarla ilgili müeyyidelere tabi olduğu ) açıkça belirlenmiş, bu maddeler dışında kurulmuş yasası olan meslek kuruluşlarının Dernekler Yasası hükümlerine tabi olmayacağı zımnen kabul edilmiştir. O halde, konunun salt 507 sayılı Yasa hükümleri çerçevesinde halli ve fakat, kuruluş yasalarında boşluk bulunduğu takdirde bu boşluğun Dernekler Yasası ve Medeni Yasa hükümlerinin ışığı altında doldurulması gerekmektedir.
2 - 507 sayılı Yasa ve bu yasaya göre düzenlenen dernek statüsünde olağan genel kurul toplantılarının nasıl ve ne şekilde yapılacağı ve çağrı yöntemi toplantının yeri ve zamanı, toplantı yeter sayısı 13 ve onu izleyen madde ( Statünün 16 ve müteakip madde ) hükümlerinde açık ve seçik olarak gösterilmiştir.
İncelenen dosyaya ve tutulan tutanaklarla, bilirkişi raporuna göre; davalı derneğin genel kurulunun olağan toplantısı için yasa hükümlerine uygun olarak çağrıda bulunulduğu, yasal bütün koşulların yerine getirildiği, ancak 20.3.1973 günü dernek binasında yapılması gereken toplantının ( toplantı yeter sayısı yani 6321 üyeden dörtte birinin ) hazır olmaması nedeniyle 507 Sayılı Yasa'nın 14. maddesinin 2. fıkrası hükmüne uyularak geri bırakıldığı anlaşılmıştır. 2. toplantı ise, yine önceden ve usulüne uygun olarak yapılan işlem sonucu bu kerre dernek merkezinde değil de bu yerden daha büyük olduğu anlaşılan bir düğün salonunda 25.3.1973 günü saat 10' da 770 kişi ile başlamıştır. Bu sayı 6321 kayıtlı üyesi bulunan derneğin onda birinden fazla olması nedeniyle yeterlidir. Usulüne uygun olarak toplantı başlamış, hükümet komserinin de hazır bulunduğu toplantıda öncelikle ( başkanlık kurulu ) seçilmiştir. Böylece fiilen teşekkül etmiş olan genel kurul ve başlamış bulunan ikinci toplantının, evvelce düzenlenmiş olan gündem çerçevesinde aralıksız olarak yapılması ve ancak gündemdeki konuların bitmemesi halinde ( 507 sayılı Yasada bir hüküm bulunmadığından ) Dernekler Yasasının 19. maddesinin son fıkrası hükmünce bir defaya mahsus olmak üzere geri bırakılması gerekir.
Oysa olayda, başkanlık kurulu seçiminden sonra, genel kurul toplantısı; yukarıda giriş bölümünde belirtildiği gibi "toplantının yapıldığı salonun küçük olduğundan, kayıtlı üyelerin devamlı olarak toplantıya geldiğinden ve salonun gelen üyeleri istiap edemeyeceğinden" bahisle sonra belirlenecek bir güne bırakıldığı 25.3.1975 günlü tutanak münderecatından anlaşılmaktadır.
Davacılar iptal nedenlerinden biri olarak bu yönü ileri sürmüşlerdir.
Gerçekten, gerek yasalarda ve gerekse doktrinde kabul edilen ana kural; dernek toplantısının, derneğe kayıtlı olan bütün üyelere, toplantının anacını, yeri ve zamanını ve toplantıda görüşülecek hususları çok önceden bildirmek suretiyle bütün üyelerin toplantıya katılmalarını mümkün olduğu kadar sağlamaktır. O halde, derneğe kayıtlı her üyenin, toplantıya ilgi gösterip gelmesi yasanın amaçladığı bir yöndür. Dernek üyeleri için toplantıya katılmak bir hak, hatta yasal bir görev iken, zorunlu başka hiçbir neden bulunmadığı halde toplantının makul ve mantıki hiçbir yönü olmayan nedenlerle geri bırakılması asla mümkün değildir ve M.K.'nun 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kurallarına da aykırı bir davranıştır. Nitekim Dr. Ergun Özsunay, ( Medeni Hukukumuzda Tüzel Kişiler, 3. bası, İst. 1974, sh.136 ) açıkça "toplantı gün ve saatının uygunluğu ya da uygunsuzluğuna ilişkin çekişmeler, fikrimce dürüstlük kuralına göre ( MK.2 ) çözüme bağlanmalıdır" demekle konunun önemine değinmiş ve özellikle toplantının gerek yeri, gerekse gün ve saatının bütün üyelerin toplantıya katılmalarını sağlayacak şekilde saptanması gerektiğini açık bir dille belirtmiş bulunmaktadır. O halde, toplantının yerinin de aynı dürüstlük kuralına göre tesbitine zorunluk vardır. Evvelemirde, davalı dernek 1965 yılında kurulmuş ve o günden beri faaliyette bulunan bir dernektir. Bu itibarla toplantının yapılacağı salonun istiap haddinin önceden düşünülmesi mümkündür. Bununla beraber bütün dernek üyelerinin katılmasına müsait bir salonda toplantının açılması gerektiği yönü de ileri sürülemez. Bu bakımdan toplantıların mümkün olduğu kadar gelmesi olanağı bulunan üyeleri alabilecek salonlarda yapılması düşünülmelidir. Nitekim, 1630 Sayılı Dernekler Yasasının 20. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ( genel kurul toplantıları, dernek merkezinin bulunduğu yerden başka bir yerde yapılamaz ) şeklindeki buyurucu hüküm, yukarıda belirtilen nedenlerle doktrinde eleştirilmiş bulunmaktadır. ( Ergun Özsunay, age, 135 vd. ).
Yazılı nedenlerle 25.3.1973 günlü toplantının yapıldığı yer dürüstlük kurallarına uygun olarak seçilmemiştir. Böyle bir yerde toplantının başlatılması nedeniyle gelen üyelerin çoğu toplantıya ve dolayısiyle başkanlık divanı seçimine katılamamışlardır. Hiç olmazsa, katılamamış olmaları muhtemeldir. Bu kabul, 25.3.1973 günlü tutanak münderecatına uygun bir sonuçtur. Çünkü, divan kurulu, bakanlık komiseri ve iki üye tarafından tutulan tutanakta bu yön açık ve seçik olarak saptanmıştır. Hal böyle iken, bir taraftan 25.3.1973 günlü toplantıda yapılan başkanlık divanı seçimini geçerli saymak, diğer taraftan toplantıya devamlı ve aralıksız yeri üyelerin geldiğinden bahisle bu durumda salonun yetersizliği nedeniyle toplantıya devam edilemeyeceğini kabul ile toplantıyı ertelemek ve müteakip toplantıyı da aynı başkanlık divanı ile yürütüp bitirmek bir çelişkidir. Yasa'nın amacına aykırı bir davranıştır.
Bundan başka, 25.3.1973 günlü tutanakta toplantının ertelenmesi için gösterilen nedenlerle, müteakip toplantıda tutulan 28.4.1973 günlü tutanakta gösterilen nedenlerin birbirini tutmaması yönü de kuşku ile karşılanması gereken bir husustur ve ikinci tutanakta yazılı talik nedenlerinin kabulüne olanak görülmemiştir.
Şu durum karşısında 25.3.1973 günlü toplantının yasal hiçbir nedene dayanmadan başka güne bırakılması, böylece o gün gelen üyelerin toplantıya katılmalarının önlenmesi, toplantı yerinin dürüstlük kurallarına uygun olarak seçilmemiş olması gündemin yalnız başkanlık divanı seçimi ile ilgili hükmü yerine getirilip müteakip maddelerin görüşmesinin geri bırakılması yasaya aykırı görülmüş bu bakımdan kongrenin yasa hükümlerine uygun olduğu yolundaki bilirkişi raporuna dayanan mahkeme hükmünün bozulması yönüne gidilmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle ( BOZULMASINA ) ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine oybirliği ile karar verildi.