 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1975/10026
K: 1975/12981
T: 30.12.1975
DAVA : Davacı Avukatı; Davalının müvekkili aleyhine verdiği kararın Dernek tüzüğüne aykırı bulunduğunu ileri sürerek muarazanın önlenmesini ve 5000 lira tazminatın alınmasını istemiştir.
Yapılan yargılama sonunda; davanın görev yönünden reddine karar verildiğine ilişkindir.
Temyiz eden: Davacı avukatı.
Temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Tahkime ilişkin usül hükümleri Usulün 516 ve sonraki maddelerinde açıklanmıştır. Buradaki hükümler, genellikle buyurucu kurallardır. Bu kurallara aykırı davranılması halinde yapılan işlem geçerli olmaz. Nitekim taraflar arasında bu tüzük hükümleri uyarınca hakeme gidilmesi yolunda Mahkemeden bir karar istenmiştir. Ayrıca, Usulün 535. maddesinde taraflarınıusüle göre yapmıştır. Ayrıca, Usulün 535. maddesinde tarafların usüle göre yaptıkları tahkim sözleşmesinde yargılamanın yenilenmesinde ve 533. maddede açıklanan yönlerin belirmesi koşulunda temyiz yoluna başvurulamıyacağına ilişkin koşulların geçerli olmıyacağı açıklanmıştır. O halde; 23.1.1973 günlü olan hakem kararının yine hakemler tarafından 28.3.1973 gününde taraflara tebliğ edildiğinin anlaşılmasına fakat az yukarıda açıklanan esaslara ve usulün 532. maddesi hükmüne göre bu tebliğin hükmü bulunmadığından ve hakemlerin kararlarının kararın verilmesinden sonra Mahkeme kalemince taraflara tebliğ edilmesi gerektiğinden ve öyle bir tebliğ gerçekleşmediğinden hakem kararının tebliğ olanağı vardır ve hakem kararı kesinleşmemiştir. Henüz iki taraf hakkında da bir karar yok sayılır. Bu nedenle, mahkemenin ortada her iki bakımdan yani hem hakeme gidilmesi yönünden ortada bir karar yokken ve Dernek Tüzüğü uyarınca Yönetim Kurulunun hakem olarak karar vermesi istenmediği halde Yönetim Kurulunun kendiliğinden karar vermesi ve verilen kararın temyiz edilmemiş bulunması, Usulün 535. maddesi hükmünce temyiz süresinin geçmemiş olması karşısında bu durumu bekletici sorun sayarak hakem kararının kesinleşmesinden sonra uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir. Mahkemenin Tüzük uyarınca hakem kararının kesin olduğundan sözederek davayı tamamen redetmesi özellikle hakemin verdiği karardan ötürü manevi tazminatla sorumluluk yönünü incelememiş bulunması usule aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yalnız gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 30.12.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.