 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1975/10014
K: 1975/12935
T: 30.12.1975
DAVA : Yapılan yargılama sonunda; sabit olmayan davanın reddine karar verildiğine ilişkindir.
Temyiz eden: Davacı avukatları
Temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Uyuşmazlık 3.4.1961 günlü kesinleşmiş şuyuun giderilmesi davasına ilişkin karardan doğmuştur.
Bu paylılığın giderilmesi davasında yanlar keşif sırasında fen memurunca krokide saptanan biçimde anlaşmışlar bu anlaşma tutanağa geçirilmiş yanlarca imzalanmış fakat sonradan hakim bu sulh andlaşması uyarınca işlem yapılması konusunda yanları bağlayıcı şekilde karar vermiştir. Anılan bu kararın yerine getirilmesi için tapu idaresine başvurulmuş akat bu idarece tapuda gösterilen sınır ve miktarlar birbirine uymayıp önemli ayrıntılar bulunduğundan ilamın yerine getirilmesi dileğini reddetmiş bunun üzerine davacı bu kararın iptali için incelenen bu davayı açmıştır. Mahkeme yargılama sonunda ilamın bir sözleşmeden ibaret bulunması itibariyle ve sözleşmenin iptali için gerekli koşullar da bulunmadığından dileğin reddine karar vermiş ve bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Bu niteliğine göre uyuşmazlık mahkemece verilen ve yanların aralarında gerçekleşmiş olan barışın sonradan barış uyarınca mahkemece karar verilmiş olmasının iptali sağlayıp sağlamıyacağındadır. Gerçekten bir dava açıldıktan sonra yargılama sırasında yanların hakim önünde karşılıklı bazı hak ve borçlardan vazgeçerek bir yönde tamamen anlaşmış olmaları bir sözleşmedir. Bu sözleşme tutanağa yazılıp yanlarca hakim katip tarafından imzalandıktan sonra artık Usulün 72. maddesi hükmünce o konudaki uyuşmazlık ortadan kalkar. Uyuşmazlık ortadan kalkınca çekişme sona erdiğinden ortada dava konusu kalmaz. Bu durumda mahkemenin verdiği hüküm gereksiz olur.
Usulün 151. maddesinin koyduğu hüküm yalnız biçim yönünden olup yapılan bu işlemlerin niteliği İcra İflas Yasasının 38. maddesinde tanımlanan niteliktedir. Bakınız : (Saim Üstündağ - Medeni Yargılama Hukukunun Esasları İstanbul 1973 Sh. 351; Ergun Önen - Medeni Yargılama Hukukunda Sulh - Ankara 1972 Sh. 41, 42, 53, 114 ve devamı 122 ve devamı 131, 135 ve özellikle 185 Sh. Renda - Onursan - Borçlar Hukuku Cilt 1 Sh. 792)
O halde mahkemenin açılan bu davayı olumsuzun saptanması ve sonucun sağlanması niteliğinde benimseyip sözleşmelerin iptaline ilişkin bütün hükümleri inceliyerek sonuca göre karar vermesi icap eder. Bu da sözleşmelerin irade bozukluğu nedenleriyle yahutta Borçlar Yasasının 19 ve 20. maddeleri nedenleriyle afaki olanaksızlıklar yönünden iptalinin zorunluğunu ortaya çıkarır.
Davada yalnız nesnel olumsuzluktan söz edildiğine göre yahutta söz edilmese bile ileri sürülen olaylar bu nitelikte bulunduğundan mahkemenin davayı reddetmiş olması bozma nedenidir.
Yapılacak iş tapu memurluğundan gelen işlemin veya yerine getirilmemesi zorunu doğuran nedenin incelenerek ve esasen mahkemece verilen önceki kararın yargılamanın yeniden yapılması yollarını kapadığı düşünülmeden karar verilemez.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 30.12.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.