 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1975/8495
K: 1975/1131
T: 06.02.1975
DAVA : S.M.Ç. ve K.S.Ç. ile Çiftçiler Ticaret ve Sanayi T.A.Ş. arasındaki terekenin borca batık olduğunun tesbiti davasının Türkiye İş Bankası A.Ş. müdahalesiyle yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki davacılar tarafından istenilmekle duruşma için tayin olunan günde temyiz edenler adına vekilleri Av. A.P. ve müdahil vekili Av. K.T. geldiler. Tebligata rağmen aleyhine temyiz olunan adına kimse gelmedi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için başka güne bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İstek, terekenin borca batık olduğunun tesbitine ilişkindir. Ölüm anında tereke borca batık ise, miras reddedilmiş sayılır. (M.K. 545) Bu konuda bir süre de söz konusu değildir. Ancak, terekenin alelade idaresini ve mirasa ait işlerin devamını amaç tutan eylemler dışında olmak üzere tereke ile ilgili bir girişimde bulunan, ya da terekeden bir malı zimmetine geçiren veya gizleyen yahut saklayan mirasçılar borca batıklığı ileri süremezler. (M.K.550)
Mirasçının, miras bırakan hakkındaki icra takibine itiraz etmiş olması terekeyi benimseme ve kabullenme (tesahup) anlamına gelmez. Mirasçı bu eylemi ile terekenin devamlılığını sağlamış olduğundan borca batıklığı ileri sürmek hakkını yitirmez. Çünkü: bu davranış terekenin korunması amacını güden basit ve tereke yönünden zorunlu işlemlerdir. Uygulama da bu doğrultudadır. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 1/4/1974 günlü, 2030/1987 sayılı kararı) Mahkemenin hükmüne dayanak tuttuğu Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/12/1953 günlü, 59/70 sayılı kararı ile olayın ilişiği yoktur. Sözü edilen kararda öngörülen yön ödemeyi kabul ile ilgilidir. Bu eylem elbetteki terekeyi benimseme niteliği taşır. Az önce açıklandığı gibi temyizen konu olayda mirasçıların icra takibine itirazda bulunmaları 550. maddedeki haktan yararlanmalarına engel değildir. Öyle ise isteğe uygun karar verilmesi gerekirken davanın reddedilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple bozulmasına duruşma için takdir olunan Bin lira vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine 6/2/1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.