 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1975/8406
K: 1976/164
T: 15.01.1976
DAVA : Suphi ile Hediye ve arkadaşları ve kayyım Ahmet arasındaki nesep tashihi davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hükmün temyizen tetkiki davacı ile davalılardan Hediye ve temyiz tetkikatını yapılması davacı tarafından istenilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1 - Kadını gebe kaldığı zaman kocası ile oturduğu gerçekleşirse aslolan nesebin sıhhatidir, yani çocuğun kocadan olduğudur. (M.K. 244/2)
Tanık M. Duru, zina olayının ertesi günü davalı Hadiye'nin evden uzaklaştırıldığını ve o tarihte gebe olduğunu ifade eylemiş davacı buna karşı koymamıştır. Şu halde, koca çocuğun ana rahmine düşmesi mümkün olan sürede (ihtibal süresi içinde) eşi ile cinsi ilişki kurmuştur. Zaten kanuni karine böyle bir ilişkinin varlığı yolundadır. Öte yandan çocuğun ana rahmine düşeceği sürede kocanın eşi ile beraber oturduğu gerçekleşirse kadının üçüncü kişi ile ilişki kurduğu sabit olsa bile aslolan çocuğun kocadan olmasıdır (M.K. 244/2). Meğerki inkarı mümkün olmıyacak derecede ve çok ciddi delil ve hatta raporlarla çocuğun badan olma karinesi ortadan kaldırılmış olsun. Oysa tabib raporu açıklanan nitelikte değildir. Aksine çocuğun ikisinden de olabileceği yolundadır. Öyle ise kanuni karinenin aksi isbat edilemediği için davasının reddi doğru olduğundan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Nafaka hükmün fer'i niteliğinde olup, davalının bağımsız bir nafaka davası yoktur. Bu bakımdan nafaka yönünden vekalet ücreti takdiredilmemesinde yanlışlık mevcut değildir. Ara kararıyla verilen nafakanın hükümde tekrarlanmasına gerek yoktur. Çünkü ara kararları esasen infaz edilebilir. O halde davalının da temyiz itirazları yersizdir.
SONUÇ : Tarafların temyiz itirazlarını reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/1/1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.