 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1975/4528
K: 1975/5246
T: 09.06.1975
DAVA : Z.G.I. ve A.K. (I.) ile S.Ö. ve nüfus müdürlüğü aralarındaki evlilik kaydının terkini davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın reddine dair verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki davacılar tarafından istenilmiş ise de, dava mahiyeti itibariyle duruşmaya tabi mevattan olmadığından duruşma taleplerinin reddine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
KARAR : Evlenme, Belediye Dairesinde veya İhtiyar Kurulu odasında yapılır. Evleneceklerden birinin bu yerlere gelemiyecek derecede hastalığı bulunduğu doktor raporu ile tesbit edilirse evlenme başka bir yerde de yapılabilir. (M.K. 108) Bu merasim, bir şekil şartı değil, evliliğin geçerliği,, yani sıhhat şartıdır. Çünkü: Her memurun bir görev çevresi olup, bu da idari taksimatla sınırlıdır. Onun için evlendirme memuru bölgesi dışına çıkarak görev yapamaz. Diğer bir deyimle idari sınırını geçtiği an görevsiz duruma düşer. Bu itibarla, bir köy muhtarı başka bir köyde, ya da bir ilde evlendirme memuru diğer bir köy, kasaba, il ve ilçede evlendirme yapmak yetkisine sahip değildir.
Evlendirme memurunun idari görev sınırı dışına çıkarak bir evlendirme işlemi yapması halinde o yer evlendirme memurunun görevini gaspetmiş, (kanunsuz olarak elinden almış) olacağı için, yaptığı nikah yok sayılır. Eski bir deyişle böyle bir nikah sözleşmesi kenlemyekundür.
Yokluk ifade eden işlemlerden dolayı kanun koyucu hak düşürücü veya zaman aşımı gibi dava açmayı önleyici ve kısıtlayıcı süreler kabul etmemiş olup, bu çeşit işlemlerin her zaman iptalleri istenebilir.
Yokluk ifade eden işlem ve sözleşmelerde iyi niyete dayanılamayacağı gibi, bunlar her hangi bir suretle de geçerlik kazanamazlar.
Olayda davacıların miras bırakanı İzmir'de oturmakta ve İzmir nüfusunda da kayıtlı bulunmakta iken, Trazlı köyü muhtarı İzmir'e gelerek evlendirme işlemini yapmıştır. Öyle ise yukarıda açıklandığı gibi işbu evlenme aktinin ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken olaya uymayan düşüncelerle davanın reddedilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, 9.6.1975 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Eşlerin birbirine uygun irade beyanları ile eevlenme sözleşmesi meydana gelip, miras bırakan sağlığında buna karşı koymadığına ve ölünceye kadar da gereklerini yerine getirdiğine göre, ölümünden sonra külli halef olarak mirascılarının iptal davası açmaları dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Bu bakımdan hükmün onanması düşüncesindeyim.