 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1975/1565
K: 1975/1909
T: 27.02.1975
DAVA : E.Y. ile S.B. arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki davalı tarafından istenilmişse de,, dava mahiyeti itibariyle duruşmaya tabi mevattan olmadığından duruşma talebinin reddine karar verildikten sonra evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : El yazısı ile vasiyetnamenin, düzenleme yerinin yazılması gerekli olup, bu geçerlik şartıdır. (M.K. 485 ve 27/2/1952 günlü 7/2 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı) Kanundaki (mahal) deyiminin adres şeklinde anlaşılmaması lazımdır. Coğrafi bir bölge, şehir, kasaba, köy adı veya A - B arasındaki tren yolu, otel, hastahane, kaplıca gibi yerlerin isimleri yazılmakla da yetinmek mümkündür. Onun için her zaman düzenlenme yerinin ayrıntılı biçimde yazılması gerekmez. Yorum yolu ile de vasiyetnamenin yazıldığı yer tesbit edilebilir. Bir hukuk Genel Kurulu Kararında da işaret olunduğu üzere, vasiyetçinin son arzusunu belirttikten sonra bir yer ismini yazıp imzalaması halinde bunun düzenlenme yeri olduğunun kabulü gerekir. (H.G.K. nun 15/5/1968 günlü 355/358 sayılı kararı) Böylece Genel Kurul maddeye amacına uygun anlamı vermiş bulunmaktadır. Esasen el yazısı ile vasiyetnamede, yazıldığı yerin belirtilmesinin önemi yoktur. Bu şart, vasiyetnameye katkısı olan bir unsur niteliğinde değildir. Nitekim Fransız Medeni Kanununda mahal yazma zorunluğu öngörülmemiştir. Bu hüküm İsviçre Medeni Kanununa Alman Medeni Kanunundan aktarılmıştır. Şöyleki: Almanya önceleri Konfederasyon şeklinde idare edilmekte idi. Şekil yönünden vasiyetnamenin geçerliği eyalet hukukuna tabi olduğu için, düzenlenme yerinin bilinmesi önem taşıyordu. İsviçre'de federal devlet olduğu için bu hükmü benimseyerek kendi kanununa almıştır. Görülüyorki kaynak kanuna bu ibarenin konması özel bir amaca yöneliktir. Türkiye'de buna gerek yoktur. Bu sebepledir ki, Adalet Bakanlığınca düzenlenen Medeni Kanunun ön tasarısında değişiklik öngörülmüş,, (mahal) deyimi metinden çıkarılmıştır. (Türk Medeni Kanunu ön tasarısı 1971, Sh. 467 - 468, Prof. K. Oğuzman, Miras Hukuku Dersleri 1972, Sh. 123, Prof. N. Ayıter Miras Hukuku, Sh. 46 - 47, Prof. Z. İmre Türk Miras Hukuku, 1968, Sh. 117 - 118, Prof. A. N. İnan, Miras Hukuku, 1969, Sh. 112, Prof. A. ESCHER, İsviçre Medeni Kanun Şerhi, Ş. Ansay çevirisi 1949 Sh. 377 - 340, H.G.K. nun 3/11/1971 günlü 2 - 713 sayılı ve yine H.G.K. nun 5/7/1972 günlü 2 - 262 sayılı kararı)
Olayda vasiyetçi vasiyetnamenin alt kısmına adresini yazıp imzalamış ve bunu notere tevdi ederken vasiyetnamede yazılı adreste düzenlediğini açıkça ifade etmiştir. Hal böyle olunca düzenlendiği yer kesinlikle belli olan bu vasiyetname şekil yönünden geçerli olup, Buna rağmen iptal edilmesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple bozulmasına, 27/2/1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.