Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E:1975/3174
K:1975/4600
T:06.05.1975
  • 221 SAYILI YASANIN UYGULAMA ALANI
* ÖZET:Her yasanın bir uygulama alanı vardır. Uygulamalarda bu alanın dışına çıkılmaması gereklidir. Uygulama alanının, yasanın gerçekleştirmek istediği amaçlara aykırı düşecek şekilde genişletilmesi yasal olmayan sonuçlar doğurur.
Kamu yararı için gerekli ve zorunlu bulunmayan haller dışında 221 sayılı yasaya geçerlilik tanınması ve kişinin mülkiyet hakkının ortadan kaldırılması söz konusu olamaz.
(221 s. Amme HIz. Tah. Gayrimenkuller Hk. K.)
Taraflar arasındaki davada:
Davacılar, tapu kaydındaki miktarın ve hudutların düzeltilmesini istemişlerdir.
Davalılar, bir itirazda bulunmamışlardır.
Krokide belirtildiği üzere miktar ve sınırların düzeltilmesine dair verilen karar (Su deposunun 1937 - 1938 yıllarında yapıldığı mahalli Belediye Başkanlığının yazısı ile bildirilmiştir. Buna nazaran davacı tapusunun kapsamına giren su deposuna ait yerin 221 sayılı Kanunun uygulama alanına girdiği kuşkusuzdur. Ancak su deposunun işgal ettiği alanın ve bu alanın yüzölçümünün tayin ve tesbiti taraflar arasında ihtilaf konusudur. Bu yönün gereği gibi 445 edilmesi için 221 sayılı Kanunun atıfta bulunduğu 6830 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 26/10/1956 tarihindeki su deposuna ait fiilen kullanılan sahanın miktarının tesbiti gerekmektedir. Bu itibarla mahallinde, keşif ve inceleme yapılmak ve su deposunun o tarihdeki fiili durumu ve kullanma sahasını bilen bilirkişi ve şahitler dinlenmek suretiyle sözü edilen deponun alanı tesbit edilerek bu kısım tapu kapsamı dışında bırakılarak ve mütebakisi tapu kapsamı kabul edilerek ona göre bir karar verilmek gerekli iken bu husus gözönünde bulundurulmadan yazılı olduğu üzere karar verilmesi yolsuz) olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyularak, 21/11/1974 tarihli krokide belirtildiği üzere hudutların ve kayıttaki 4595 metre kare miktarın 8.735,50 metre kare olarak düzeltilmesine dair verilen kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla; Duruşma için tayin olunan 22/4/1975 salı günü için yapılan tebligat üzerine mümeyyiz vekili Avukat M. Ş. G. ile M. aleyh hazine vekili Avukat E. Ü. geldiler davetiye tebliğine rağmen diğer M. aleyh vekili Avukat gelmedi duruşmaya başlandı, müddetinde ita ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz arzuhalinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin şifahi izahları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, bilahare dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü:
Türkiye'de mülkiyet, Anayasanın güvencesi altında bulunan temel haklardandır. Kişinin taşınmaz mallar üzerindeki mülkiyet hakkına Devletin ve öteki kamu kuruluşlarının ne suretle el alacakları özel Kanunlarla belirtilmiştir. Bu Kanunların öngördüğü koşullar gerçekleşmeden kişinin taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkına dokunulamaz.
221 sayılı Kanun, kişinin taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkını kısıtlayan özel Yasalardan biridir. Bu Kanunda yer verilen ilkelerin Anayasaya ve öteki Kanunlardaki esaslara ters düştüğü düşünülebilir. Ama, sözü geçen Kanunun Milli Birlik Komitesinin görev süresi içinde yürürlüğe konulmuş bulunmasından ötürü Anayasaya aykırılığını ileri sürmek ve iptalini isteyebilmek olanağı yoktur.
Hal böyle olunca, 221 sayılı Kanuna ilişkin bulunan uygulamalarda büyük bir titizlik ve duyarlık göstermek zorunluluğu vardır. Sözü edilen Kanun, kamu hizmetinin yürütülmesine ağırlık tanımış, hizmetin yürütülmesini engelleyen ve ağırlaştıran ve zorlaştıran durumlarda kamu yararını üstün tutmak suretiyle mülkiyet hakkını kısıtlamayı öngörmüştür. Bir başka deyimle, kamu yararı için gerekli ve zorunlu bulunmayan haller dışında 221 sayılı Kanuna geçerlilik tanınması ve kişinin mülkiyet hakkının ortadan kaldırılması söz konusu olamaz.
Krokide A, B, D harfleriyle belirtilen yer üzerinde davalı belediyenin su deposu vardır. Su deposunun bulunduğu yer üzerinde, davacıya mülkiyet hakkı tanındığı takdirde kamu hizmetinin yürütülmesi önlenmiş olacaktır. Bu nedenle, bu kısım hakkındaki davanın 221 sayılı Kanuna dayanılarak reddedilmesi doğrudur.
Ancak krokide, C harfiyle gösterilen yer hakkında yukarıdaki düşünce ve gerekçeye dayanılması mümkün değildir. Bu saha üzerinde hiç bir tesis mevcut olmadığına ve etrafının tel ile çevrilmesi hizmet icaplarından doğan bir zorunluğa dayanmadığına, esasen tel örgü 1956 yılından çok sonra çekildiğine göre bu kısmın 221 sayılı Kanunun kapsamında bulunduğunu kabul etmekte isabet yoktur. Hizmetin yürütülmesi için gerekli olmadığı açıkça belli olan bu kısma 221 sayılı Kanunun uygulanması öngörüldüğü takdirde Kanunun gerçekleştirmek istediği amacın ötesine gidilmiş, Kanunun tanıdığı sınırların dışına çıkılmış, kişinin mülkiyet hakkı gereksiz olarak zaruret miktarını ve sınırını aşan bir ölçüde hırpalanmış olur.
Her Kanunun bir uygulama alanı vardır. Uygulamalarda bu alanın dışına çıkılmaması gereklidir. Uygulama alanının, Kanunun gerçekleştirmek istediği amaçlara aykırı düşecek şekilde genişletilmesi Kanuni olmayan sonuçlar doğurur. C harfli kısım üzerinde davacıya mülkiyet hakkının tanınması kamu hizmetinin yürütülmesini herhangi bir şekilde önlemiyeceğine göre ortada 221 sayılı Kanunun uygulanmasını zorunlu kılan bir durum yoktur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle Kanuna uygun görülmeyen mahkeme kararının H.U.M.K.nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, mümeyyiz vekili için 1.000 lira duruşma vekalet ücretinin M. aleyhten tahsiline, peşin harcın iadesine 6/5/1975 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini