 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1975/2091
K: 1975/4144
T: 25.12.1975
DAVA : H.Akçeşme'yi öldürmeye tam derecede teşebbüsten ve izinsiz silah taşımaktan sanık Ş.Yoğun'un yapılan yargılaması sonunda : TCK.nun 448, 62, 59, 6136 sayılı kanunun 13 ve Ceza Kanunun 72, 74. maddeleri gereğince içtimaen ve neticeden 13 sene 4 ay ağır hapis, 10 ay hapis ve 416 lira 60 kuruş ağır para cezalarıyla hükümlülüğüne ve ağır hapisten dolayı hakkında TCK.nun 31, 32. maddelerinin tatbikine ve 21 lira 50 kuruş yargılama giderinin sanıktan tahsiline dair ANKARA 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 26.5.1975 gün ve 113/156 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve para yatırılmış olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile dairemize gönderilmekle duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda aşağıdaki karar tesbit edildi. 1 - Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın silah taşıma suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükmün bu bölümünün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
Öldürmeye teşebbüs suçuna ait itirazlara gelince :
2 - İleri sürülen keşif isteği olayı daha fazla aydınlatıcı bir nitelik taşımamakta ise de;
Olay gecesi saat 1,30 sıralarında uzaktan yapılan atışla yaralanan mağdur Hamdi kendisini yaralıyanı göremediğini ancak sanık Şahsi ile husumetli olduğunu söylemiş, bunun üzerine getirilen sanık Şahsi 9.7.1974 günlü ilk ifadesinde suçu inkar ettiği halde aynı tarihte alınan ikinci ifadesinde ağılın köşesine saklanarak mağduru vurduğunu beyan ettiği görülmüş ise de; sanık sonraki tüm savunmalarında suçsuz olduğunu bu ikrarın doğru olmadığını dövülmek suretiyle tesbit edildiğini ileri sürmüş, ifadeyi alan jandarma Başçavuşu R.Öztürk sanığa doğruyu söyletmek için uğraştığını ifadenin alınışı sırasında hazır bulunan jandarma erlerinden S.Üstün; sanık inkar edince arkadaşlarla bir iki tokat vurduklarını kendisi ile birlikte jandarma Emin ve İzzet'in de birer tokat vurduklarını jandarma H.Taş sanığın önce inkar ettiğini fakat başçavuşun çok üzerinde durarak "doğru söylemezsen döverim" dediğini, jandarma E.Köse; Başçavuşun sanığı kastederek "yatırın" dediğini söz konusu ikrarı içeren ifadenin alınışı sırasında hazır bulunan köy muhtarı O.Dilaver ise; önce yaralıya kendisinin kim vurduğunu sorduğunda "bilmiyorum" dediğini sanığın yatağından kaldırılıp köyden uzaklaştırıldığını bu sırada dövme sesi ve feryadının köye gelmekte olduğunu, bundan sonra sanığın "ben vurdum" dediğini beyan etmek suretiyle ikrarı kapsayan ifadenin dövmeye dayandığını belirtmişler, olay yerinde bulunan 7,65 no'lu kovanın sanığın evinden alınan 03784 no'lu Beratta ve 221974 no'lu Brovnik marka tabancalardan hiçbirisi ile atılmadığı 8.4.1975 günlü ekspertiz raporundan anlaşılmakta olduğu halde kesin sübut delilleri gösterilmeden serbest irade ürünü olmayan ve inandırıcı olmaktan uzak bulunan ikrara dayanılarak sanığın hükümlülüğüne karar verilmesi,
Yasaya aykırı sanığın temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasında müdafiinin savunmaları bu itibarla yerinde olduğundan tebliğnamedeki onama isteğinin reddiyle hükmün bu bölümünün gösterilen nedenlerle BOZULMASINA bozma sebebine göre sanık hakkındaki tutuklama kararının kaldırılmasına başka bir suçtan hükümlü veya tutuk bulunmadığı takdirde serbest bırakılmasının mahalline telle bildirilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, depo parasının geri verilmesine 25.12.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.