 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1975/1348
K: 1975/1556
T: 23.05.1975
DAVA : Sinop Atatürk Hastanesi Operatörü bulunduğu sırada Melek'in hastaneye yatıp ameliyat olması için babası Rıza'dan 500 lira alarak icbar suretiyle irtikapta bulunmaktan sanık E.O.nun yapılan yargılaması sonunda: TCK.nun 209/1-3, 59 ve 227/2. maddeleri gereğince 2 sene 9 ay 10 gün ağır hapis cezasıyla mahkumiyetine müebbeten memuriyetten mahrumiyetine 1803 sayılı Af Kanununun 2/B-A maddeleri uyarınca cezanın ortadan kaldırılmasına dair (Sinop) Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 21.2.1975 tarihli ve 974/117-975/12 sayılı hükmün süresi içnde Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmesi şartı yerine getirilmesi üzerine,
Dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu:
KARAR : Duruşmaya şahitlerin ve ehli hibrenin yoklaması ile başlanacağı, bundan sonra sanığın şahıs ve hüviyetinin tesbit olunacağı bunu müteakip ilk soruşturma yapılmış olan işlerde son soruşturmanın açılmasına dair olan karar ve yapılmamış işlerde iddianame okutturularak, 135. madde mucibince sanığın sorguya çekileceği ve sanığın bu sorgusundan sonra delillerin ikamesi işine başlanacağı, yani davet edilen bütün şahitlerin ve ehli hibrenin dinleneceği ve sair sübut vasıtlarının irad edileceği C.M.U.K.nun 236, 237/1 ve 238/1. maddelerinde yazılı bulunan kurallardandır.
Şartları mevcut olması halinde aynı kanunun 238/4, 244/1. madde ve fıkralarının koyduğu istisnalar dışında son soruşturmanın tekemmülü için, gösterilen şahitlerin, evvelce hazırlık ve ilk soruşturma sırasında ifadeleri alınmış olsa dahi duruşmada yeniden dinlenmeleri ve sonucuna göre delillerin takdiri gerekir.
1609 sayılı kanunun 2. madesi hükmüne tevfikan ilk soruşturma yapılması zorunlu olan işlerde bu yola gidilmeden doğrudan doğuruya iddianame ile açılan dava üzerine yapılan duruşma, usul kanunu hükümleri muvacehesinde geçersiz bulunduğu ve bu safhada ifadeleri alınmış olan şahitlerin 12.6.1974 tarihli bozma kararına uyulduktan sonra yeniden mahkemeye çağrılarak dinlenmelerinin zorunlu olduğu nazara alınmayarak yalnız sanığın sorguya çekilmesi ile yetinilmek suretiyle hüküm tesisi,
SONUÇ : Kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları ile vekilinin duruşmalı inceleme sırasındaki savunmaları ve tebliğname ve mütalaa bu itibarla yerinde olduğundan sair cihetler incelenmeksizin hükmün C.M.U.K.nun 321. maddesi gereğince bu sebepten BOZULMASINA, ve depo parasının geri verilmesine 23.5.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verilerek Yargıtay C. Başsavcı yardımcısı hazır olduğu halde sanık vekilinin gıyabında tefhim olundu.