 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1975/5829
K: 1976/919
T: 04.03.1976
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Ankara Asliye 3. Hukuk Hakimliği)nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelerre binaen verilen 25.9.1975 gün ve 535-256 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalılar avukatlarınca istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Yapılan soruşturmaya, toplanan kanıtlara, dosyadaki yazılarla belgeler kapsamına ve özellikle davalı (M)nin işlediği yelemin suç niteliğini taşımasına ve bu nedenle de zamanaşımı yönünden B.K. md. 60/II'deki daha uzun olan ceza zamanaşımının uygulanması gerekeceğine, ne var ki genel Af Yasası ile eylemin suç niteliğinin kalmamasına ve böyle bir durumda ise, kamu davasının Af Yasasına dayanılarak ortadan kaldırılmasına ilişkin kararın kesinleştiği günden başılayarak, 1 yıl içnde eylemi işliyen hakkında hukuk mahkemesinde tazminat davası açılabileceğine ve gerçekten de kamu davasının ortadan kaldırılmasına 24.5.1974 gününde karar verildiğinin anlaşılmasına ve 975/256 sayılı davanın konusunu oluşturan istek hakkında 14.4.1975 gününde dava açılmış olmasına ve böylece 24.5.1974 gününde başlıyarak 1 yılın bile geçmediğinin açıkça saptanmış bulunmasına göre, davalı (M) vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Yapılan soruşturmaya, toplanan kanıtlara, dosyadaki belge ve yazılara, kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı idare vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değilse de sonradan açılan ve birleştirilen 975/256 sayılı dosyanın konusunu oluşturan davanın zamanaşımı süresi dolduğu anlaşıldığından, kurumun bu yöne ilişkin temyiz itirazı haklı ve yerinde bulunmuştur. Şöyle ki: Davalı kurum hakkında ilk dava 13.4.1972 gününde açılmıştır. 975/256 sayılı ikinci sorumlu olan kurum için 2 yılık hukuk zamanaşımının uygulanması gerekir. BK. md. 60/II'deki uzun süreli ceza zamanaşımı süresinin uygulanacağı kuralı ise, eylemi işliyen yönünden öngörülmüştür. Araç sahibi ile şoför hakkında dayanışmalı (müteselsil) sorumluluk sözkonusu olduğundan, ancak zamanaşımın kesilmesi durumunda, bu ilişki sonuçlar doğurur. Davalı şoför (M) hakkında açılan ceza davasına katılma varsa da, orada kişisel hak ileri sürülmüş değildir. 26.5.1972 günlü katılma dilekçesinde yalnızca "sanıkların cezalandırılması" istenilmiştir. Böyle bir katılma ise, zamanaşımını kesmez. Öte yandan 13.4.1972 günlü dava dilekçesinde çoğa ilişkin hakkın saklı tutulmasının da zamanaşımı kesen nedenlerden sayılmamıştır (BK. md. 133). Davacıların araç sahibini öğrendikleri gün olarak en geç ilk davanın açıldığı 13.4.1972 gününün kabul edilmesi durumunda bile, ikinci davanın 14.4.1975 gününde açılmış olması nedeniyle, davalı kurum yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu ve böylece 975/256 sayılı dosyanın konusunu oluşturan istem yönünden zamanaşımının gerçekleştiğinin kabulü zorunludur. Öte yandan, desteğin 22.3.1972 gününde ölümüyle gerçekleşen destekten yoksunluk zararın o günde öğrenildiği açıktır. Zararın varlığını öğrenmekte, 2 yıllık sürenin işletmeye başlaması için yeterlidir. Yoksa kapsam ve tutarının öğrenilmesi gerekli değildir. Yoksa kapsam ve tutarının öğrenilmesi gerekli değildir. Zarar gören, genel olarak zararın varlığının öğrendiği anda, ileride doğacağı öngörülebilen başkaca zararlı sonuçları da öğrenmiş sayılır. Bir birlik olarak düşünülen zararın tümü için zamanaşımı da bu andan itibaren işlemeye başlar. Üstelik, ilk davanın açıldığı 13.4.172 gününde uğranılan destekten yoksunluk zararı hesaplanarak tümünün istenilebilme olanağı da vardı. Öyleyse, 22.3.1972 gününde desteğin ölümü ile bu yönden zarar gerçekleşmiş, varlığı öğrenilmiş, destekten yoksunluk zararı doğru olarak hesaplanıp dava açılabilme olanağı da bulunmuş olmasına göre, 2 yıllık süre dolduktan sonra açılan ikinci davanın zamanaşımı yönünden reddi gerekirdi.
Yerel mahkemece, kurum hakkında açılan ikinci davanın (975/256), zamanışımı yönünden reddine karar verilmek üzere, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı (M)in tüm ve davalı kurumun sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün 2 numaralı bend uyarınca davalı kurum yararına BOZULMASINA ve 1292 lira harcın davalı (M)ye ve 1.743.40 lira harcın da davalı kuruma yükletilmesine ve ödetilmesine, 4.3.1976 gününde oybirliği ile karar verildi.