 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E:1975/4697
K:1975/5149
T:25.12.1975
- GÖREV AMME ALACAKLARININ TAHSİLİ İHTİYATİ HACİZ, İSTİHKAK İDDİASI
* ÖZET:Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Yasanın 62. maddesinde haczin niteliği açıkça gösterilmiştir. Burada ihtiyati haciz söz konusudur. Yönetimsel (idari) işlem niteliğinde bulunan ihtiyati haczin uygulanması durumunda, istihkak iddiaları genel mahkemelerde değil, idare yerinde ileri sürülebilir.
(6183 s. Amme Al. Tah. Us. Hk. K. m. 62)
Taraflar arasındaki davanın Adana Asliye 2. Hukuk Hakimliğince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 17.3.1975 tarih ve 759/133 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
1 - Dava dilekçesinde, açıkça "ihtiyati haciz kararı" uygulanan taşınır mallar üzerinde istihkak iddiasına yer verilmiş, yerel mahkeme de, isteği olduğu gibi benimsemiştir.
2 - Oysa, işin esasının incelenerek bu nitelikte karar verilebilmesi mahkemenin görevli bulunmasına bağlıdır ki, bu yönün doğrudan doğruya (re'sen) gözönünde tutulması, kamu düzenin gereğindendir.
Olaya ilişkin yasa, 6183 sayılı "Amme alacaklarının tahsili usulü" hakkındaki kanundur. Bu yasanın belirgin niteliği, yönetimsel (idari) işlemler konusunda hükümlerin öngörülmüş bulunmasına ilişkindir. Genel mahkemelerin hangi durumlarda görevli sayılacakları ise, ayrık olarak düzenlenip belirlenmiştir. Örneğin, anılan yasanın 24. maddesinde iptal davaları için genel mahkemeler görevli kılınmıştır. Bunun gibi, vergi borcu nedeniyle haczedilen mallar için istihkak iddialarının genel mahkemelerde görüleceği 68. madde ile belirlenmiştir. Bu yasa hükmündeki istihkak iddiasına konu yapılacak mallara uygulanan haczin ihtiyatı değil icral niteliğinde bulunduğu ise, gerek hükmün taşıdığı açıklıktan ve gerekse bu yasadaki yerinden açıkça belli olmaktadır. Şöyle ki 68. maddenin yer aldığı ikinci kısmın başlığı "Amme alacağının cebren tahsili" dir. 1. bölüm ise "cebren tahsil ve takip esasları" na ilişkindir. Bu bölümde yer alan 62. maddede de haczin niteliği açıkça gösterilmiştir ki, burada ihtiyati haciz söz konusudur. İşte genel mahkemeler, icrai haciz uygulanan mallar için ileri sürülecek iddialar yönünden görevli kılınmışlardır. Bir tedbir olan ihtiyati haczin uygulandığı mallar konusunda ileri sürülecek istihkak iddiasının genel mahkemede görüleceğine ilişkin yasada bir hükme yer verilmiş değildir. 6183 sayılı yasanın 15. maddesinin söyleminden, genel mahkemelerin görevli olduğu sonucu da çıkarılamaz. Öyle ki, 6183 sayılı yasada, genel mahkemelerin görevi ayrık olarak düzenlenmiş, istihkak iddialarına ilişkin görevli mahkeme 68. madde ile belirlenmiştir. Ayrık kuralların dar bir uygulama alanı bulunmasının yanı sıra görev konusunda geniş yorum ilkesine de başvurulmaz.
Bütün bu açıklamalar, yönetimsel (idari) bir işlem niteliğinde bulunan ihtiyati haczin uygulanması durumunda, istihkak iddialarının genel mahkemelerde değil idare yerinde ileri sürülebileceğini, genel yargının görevli bulunmadığını ortaya koymaktadır.
Öyleyse, yerel mahkemece görevsizliğe ilişkin olarak karar verileceği yerde anlaşmazlığın esasının incelenmesi, bozmayı gerektirir.
Sonuç: Yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, istek olursa temyiz peşin harcının davalıya iadesine, 25.12.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.