 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1975/4498
K: 1975/4590
T: 20.11.1975
DAVA : Taraflar arasındaki davanın İstanbul Asliye 3. Ticaret Mahkemesince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 27.1.1975 gün ve 245 - 15 Sayılı hükmün temyizen tetkiki taraflar avukatlarınca istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Davalı Sefaya ait Floryadaki villanın kalorifer, havalandırma, sıhhi tesisat, kanalizasyon ve serleri ısıtma tesislerinin yapımı için, taraflar arasında 29.5.1959 tarihli bir eser sözleşmesi kurulmuştur. Bundan sonra Sefa sözleşmeyi yürütme olanağının kalmadığını, işi tehir etmek zorunda olduğunu, davacı Halil İşnele 27.5.1960 günlü ihtarla duyurmuş, taraflar arasındaki bu hukuki bağlandığı o zamandan dava gününe kadar hiçbir işleme tabi tutulmamıştır.
Bu durumda yapılan işlerin bedeli olan alacağın ne zaman muacceliyet kazandığının tayini, davacı yüklenicinin dava hakkına sahip olup olmadığının tesbiti dava konusu uyuşmazlığın çözümünde önemli yer almaktadır. Zira davalı olayda zamanaşımının gerçekleştiğine deyinmiş ve davanın bu nedenle reddi gerektiğini savunmuştur. B.K.nun 364. maddesinde, eserin teslimi zamanında iş parasının ödeneceği hükmü yer almıştır. Aktin 10. maddesinde ise kat'i projeden sonra hazırlanacak ilk keşif bedeline göre, muvakkat emanet ücreti hesaplanacak işin süresini bir yıl tahmin ederek bu muvakkat ücret 12'ye bölünüp her ay müteahhide avans mahiyetinde ödenecektir. İş sonunda tesisat maliyetinin kati hesabı birlikte yapılarak müteahhidin emanet ücreti tamamen bu kati hesaba göre ödenecektir. Müteahhidin her ay alacağı avanstan % 15 teminat kesilecek tesisatın çalıştığı ilk kış mevsimi sonunda müteahhide defaten iade edilecektir). denilerek; yasa buyruğunda öngörülen kuraldan ayrı bir ilke benimsenmiş ve bir ayda meydana getirilen işlerin karşılığı avans suretiyle yükleniciye verileceği kabul olunmuştur. Hal böyle olunca, inşaatın tehirinden önce vücuda getirilen iş bedelleri, en geç 27.5.1960 gününde muaccel olmuştur. TTK.nun mevkii meriyetine dair olan 6763 Sayılı Yasanın 41. maddesinin (C) bendiyle değiştirilen B.K.nun 126. maddesi uyarınca istisna sözleşmesinden doğan bütün davalar 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu belirtilmesine göre, eser bedelinin muaccel olduğu günden dava tarihine kadar arada 8 seneyi aşkın bir süre geçtiği ve olayda dava müruru zamanının gerçekleşmiş olduğu düşünülmeksizin eser parasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2 - Yukarıda açıklanan nedenlere, eser sözleşmesinin tehirine dair davalının vaki açık irade beyanı, davacı tarafça zımmen kabul olunarak zamanaşımı süresince hiç bir işleme baş vurulmamış olmasına, bundan sonra gönderilen 12.4.1969 tarihli ihtarname meydana gelen hukuki duruma, gerçekleşen zamanaşımına etki yapamıyacağına, böylece davacı sözleşmeden dolayı ifa çıkarlarını da istemiyeceğine nazaran davacının ileri sürdüğü tüm temyiz itirazları red olunmalıdır.
SONUÇ : Davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle 1. bentte yazılı sebeplerden dolayı mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, 1000 lira murafaa vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde davalıya iadesine, 20.11.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.