 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1975/1681
K: 1975/3796
T: 22.09.1975
DAVA : Taraflar arasındaki davanın İstanbul asliye 3. Ticaret Mahkemesince görülerek subuta eren dava veçhile 24245 liranın % 5 faizi ile birlikte davalı Dimitri'den alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine dair verilen 23.10.1974 tarih ve 300/350 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraflar avukatlarınca istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı B. Atik'in ileri sürdüğü temyiz itirazlarrı reddedilmelidir.
2 - davacı, 30.5.1963 ve 30.7.1973 günlü sözleşmelerde öngörülen işlerin yapımını birim fiat üzerinden davalı Dimitri P.'a vermiştir. Bu defa yapılan eserde görülen eksik ve yapılı işler nedeniyle davacı eser parasına karşılık yükleniciye fazla ödenen dava konusu paranın geri alınmasını istemi, davalı yüklenici de açıklanan nedenle davacı tarafından hala kendisine ödemeden kaçınılan ücretinin tahsilini dilemiştir.
B.K.nun 362. maddesine göre, yapılan şeyin serahaten veya zımnen kabulünü müteakip müteahhit her türlü mesuliyetten beri olur. Ancak, müteahhidin kasten sakladığı ve usulü veçhile muayenesinde müşahade edilemiyecek olan ayıplar hakkındaki mesuliyeti baki bulunmaktadır.
Eğer iş sahibi kanunen tayin olunan muayene ve ihbarı ihmal edse o işi zımnen kabul etmiş sayılır.
Yapılan şeydeki ayıplar sonradan meydana çıkarsa, iş sahibi buna vakıf olur olmaz keyfiyeti müteahhide haber vermeye mecburdur. Aksi takdirde, işi kabul etmiş sayılır, öyle ise, yüklenicini davalı tarafından ayıplı olduğu ileri sürülen eseri ne zaman bitirdiği, B. Atik'e hangi tarihte teslim ettiği, dava konusu kalemlerin açık veya gizli ayıplar niteliğinde olup olmadıkları, gizli yapıların ne zaman ortaya çıktığı ve yine yasada öngörülen biçimde yaıpların görülmesinden veya ortaya çıkmasından sonra davacının davalı müteahide gecikmeksizin ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, bu yöndeki taraflara ait deliller toplanmalı ve uygun sonuca göre karar kara verilmelidir. Bu durumun ve B.Y. sınırın 360 ve müteakip maddeleri hakim tarafından resen olayda gözönünde tutulması gerekir.
Hal böyle olunca, eksik incelemeye dayana kara bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacını temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün davalı ve karşıt davacı yararına BOZULMASINA ve vekilleri murafaaya gelmediğinden, avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde davalıya iadesine, 22.9.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.