 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1975/880
K: 1975/1060
T: 20.02.1975
DAVA : Davacı M.K. vekili tarafından, davalı A.M. aleyhine 25.9.1972 gününde verilen dilekçe ile müşterek miras bırakan Z. adına tapunun 30 parsel numarasında kayıtlı taşınmazın ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayanılarak müvekkili adına tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; yerinde görülmeyen davanın reddine dair verilen 29.1.1974 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Borçlar Kanunu'nun 512. maddesi hükmüne göre kaydıhayat ile bakma mukavelesi mirasçı nasbını tazammun etmese bile miras mukavelesi mirasçı nasbını tazammun etmese bile miras mukavelesi şeklinde tanzim olunmak lazımdır. Medeni Kanun'un 492. maddesinde miras mukavelesinin resmi vasiyet şeklinde düzenleneceği, aynı Kanunun 479 ve sonra gelen maddelerinde ise resmi vasiyetin ne şekilde yapılacağı gösterilmiştir. 21.8.1971 günlü "resen ölünceye kadar bakma mukavelesi" nin tam olarak belirtilen biçim koşulunu yansıtmadığı anlaşılmakta ise de hayatta iken sözleşmenin geçerliliğine itiraz etmeyen miras bırakanın ölümünden sonra mirasçılarından olan davanın mücerret biçim koşulunu ileri sürmesi Medeni Kanun'un 2. maddesinde geçen objektif iyiniyet kurallarına aykırı bir davranış olur. Sözü edilen iyiniyet dışı davranışı kanun korumaz. Olay ve istek konusuna göre biçim noksanlığı resen gözetilemeyeceği gibi miras bırakanın ileri sürmediği bakılıp gözetilme olayının gerçekleşmediğini aynı kuralla mirasçı gene savunamaz. Aksine görüş ve düşünce ile davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
10.5.1972 gün ve 188/168 sayılı veraset belgesine göre miras bırakan Z.K. nın mirasçıları arasında evlatları olan taraflardan başka kocası Ade vardır. O halde davanın onada teşmil edilerek sonucuna göre ve belirtildiği gibi bir karar verilmelidir.
SONUÇ : Davacı avukatının temyiz itirazlarının bu bakımlardan kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve kanuna aykırı olan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının isteği halinde davacıya geri verilmesine 20.2.1975 gününde oybirliği ile karar verildi.