 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1975/661
K: 1975/1849
T: 01.04.1975
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.2.1972 gününde verilen dilekçe ile taşkın inşaat nedeniyle davalılara ait 36 parselden 6,44 m2 lik yerin tazminat karşılığı müvekkili adına tescili istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 1.7.1974 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 1.4.1975 günü için yapılan tebliğat üzerine temyiz eden vekili Av. B.T. geldi. Karşı taraf vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen davacı vekilinin sözlü açıklaması dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı F.B., davalılara ait 36 parseldeki bina duvarının yıkılması halinde kendisine ait 37 sayılı parseldeki binanın da yıkılacağı gerekçesi ile M.K. nun 651. maddesine dayanarak taşkın inşaat sebebi ile temlik isteğinde bulunmuş, mahkemece dava reddolunmuş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu duvar ve zeminin davalılara ait olduğu, davacıya ait binanın ise daha sonra inşa edilip kirişlerinin bu duvar üzerine oturtulduğu hususu 1971/364 sayılı müdahalenin önlenmesi davası sonunda verilen mahkeme kararında ve bunu onayan Yargıtay Yüksek 1. H.D. sinin 19.6.1972 günlü ilamında açıkça belirtilmiş ve bu cihet kesinleşmiştir. M.K. nun 651. maddesindeki iyiniyet inşaat tarihi itibarıyla bahse konudur. Kendi binasının kirişlerini başkasına ait bina beden duvarı üzerine oturtan kişinin hareketinde iyiniyetin varlığından söz edilemez. Eski malikin kötü niyetli davranışı yeni malikin iyiniyet iddiasına engel teşkil eder. Anılan kanun maddesi ise öncelikle iyiniyeti şart koşmuştur. Bu koşul bulunmadığına göre diğer koşulların araştırılmasına gerek yoktur. Kaldı ki, binanın yıkılmaması için baş vurulacak yol yukarda sözü edilen Yargıtay ilamında, bu defaki bilirkişi raporunda ve mahkeme kararında belirtilmiştir. Davanın reddine dair karar doğru, buna karşı ileri sürülen itirazlar yersizdir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 1.4.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.