 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1975/5172
K: 1976/106
T: 14.01.1976
DAVA : Davacılar vekilleri tarafından, davalı aleyhine 23.3.1973 gününde verilen dilekçe ile 601 ada 10 parsel üzerindeki eski bina yıkılmakla zemin hakkı müvekkillerine avdet ettiğinden davalı tarafından sonradan işna olunan binan kal'i, müdahalenin men'i, tapunun müvekkilleri adına düzeltilmesi kal fahiş zararı müdedih olduğu takdirde levazım bedelinin hüküm altına alınması istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulü ile bina bedeli 704.994.20 TL.nın davacılardan alınarak davalıya ödenmesine dair verilen 19.6.1975 günlü hüküm Yargıtayca, incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : 1 - A) Dava konusu 601 ada 10 sayılı parselin tapu kütüğündeki (nev'i) hanesinde (Ragıp Paşa ve Katipzade Ağa örfübeldesinden) kaydının bulunduğu dosyadaki tapu karşılık yazısından anlaşılmaktadır. Davalı da bu kaydı bilerek taşınmazı iktisap etmiştir.
B) Örgübelde gediği ile paftosun tamamıyla yok olması veya yıkılması halleride zemin, kayıtlardan kurtulmuş olur ve sahibine döner. (4.6.1947 gün ve 1/17 sayılı İÇ. BİR. KUR. kararı) taşınmaz üzerindeki eski evin 1963 yılından önce yıkıldığı (ki dava mahiyeti itibarıyla yıkılma ile yaktırılma arasında sonuca etkili bir fark yoktur) saptanmış ve o tarihte taşınmaz zemin hakkı sahibine geçmiştir. Diğer bir deyimle irtifak hakkı kalkmıştır. Bundan sonra üzerine yeniden apartman inşaası varlığının kaybetmiş olan irtifak hakkını (gediği) ihya etmez.
C) 6785 sayılı yasada değişiklik yapan 11.7.1972 gün ve 1605 sayılı kanunu EK 9. maddesinde varlığı devam eden gediklerin nasıl tasfiye olunacağı gösterilmiştir. Bu yasanın yürürlüğünden önce eski bina yıkılmış ve gedik kalkmış olduğuna göre olayımızda anılan maddenin uygulanma olanağından sözedilemez.
Ç) Davacıların, örfübelde sahiplerinin mirasçıları olduğu dosyaya konan veraset belgelerinden anlaşılmaktadır.
O halde; dava konusu parsel zemini, kayıtlardan kurtulmuş olarak davacıların mülkiyetine geçmiştir ve davacılar mülkiyet hakkına dayanarak ve davayı açtıklarına göre, davalının apartman yaptırmak suretiyle müdahalesinin önlenmesine dair verilen karar doğrudur.
2 - A) Apartmanın kal'inin fahiş zarar doğuracağı bilirkişi raporuyla saptanmıştır.
B) M.K.nun 649. maddesine göre bina sahibine ödenmesi gereken tazminat miktarını takdirinde arsa sahibinin binadan yapacağı istifade ve binanın ona sağlayacağı maddi menfaat te gözönünde tutulur. Bu menfat büyük ise, tazminat en az malzeme değerini de geçebilir. (18.1.1967 gün, E. 1/618, K.II sayılı H.G.K. kararı).
Bu itibarla; mahkeme hükmaltına alınan tazminat miktarında da bir isabetsizlik görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle, taraflar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 1.000 lira duruşma vekalet ücretinin duruşmalı temyiz isteğinde bulunan davalıdan alınarak duruşmada kendilerini Av. K.A. ile temsil ettirilen davacılara verilmesine ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, davacıların peşin harcından artan 72850 kuruşun istek halinde iadesine 14.1.1976 gününde oybirliği ile karar verildi.