 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1975/3240
K: 1975/3893
T: 22.09.1975
DAVA : Davacı E.M. Bakırcıyan vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.4.1972 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayananak davalyılara ait birinci kattaki 3 numaralı daireye tekabül eden 15/80 payın müvekkili adına tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; iştirak hali bulunduğu ve davalılardan Zehra'nın sözleşmeye katılmaması nedeni ile satış vaadi geçerli olmadığından davanın reddine dair verilen 10.7.1974 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı avukatı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : 1 - Davalılardan Zehra (Zöhre) E. 10.1.1969 günlü sözleşmede tarf olmadığına ve onun adına yapılmış bir satış vaadi de bulunmadığına göre adı geçen davalı hakkındaki davanın redine karar verilmesi sonucu bakımından doğru ve temyiz itirazı bu yönden yersizdir.
2 - Medeni Kanunun 630. maddesi, iştirak sürdürüldükçe paydaş
ların tasaruf yetkisini sınırlamıştır. Ancak satış vaadinde bulunmak, temliki bir tasarruf olmayıp buna konu olan sözleşmeler şahsi borç doğurur. Satış vaadinde bulunan tasarruf yetkisi olmaz ya da yetki sınırlandırılmasa dahi borç doğuran sözleşme geçersiz olmaz. İştirak halinde bir taşınmaz payının satışının vaad olunması iştirakin çözülerek bu payın akit tarafa ferağının verilmesi yükümlülüğünü meydana getirir. Sadece, iştirak hali devam ediyorsa sözleşmenin dahi reddine karar verilmesinde isabet yoktur.
SONUÇ : Yukarda 2. bentte açıklanan nedenlerle usul ve kanuna aykırı olan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının isteği halinde davacıya geri verilmesine 22.9.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.