 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1975/1613
K: 1975/1821
T: 31.03.1975
DAVA : Taraflar arasındaki tapu iptali davasından dolayı mahallimahkemesinden verilen hükmün; Dairemizin 242.1975 gün ve 1975/898-1111 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisideki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davalılar adına olan tapu kaydının iptali istenen 134 ada 6 parsel sayılı gayrimenkul, hazineye ait iken 6188 sayılı Kanun uyarınca davacı sivas Belediyesine devir ve temlik edildiği, bilaharede encümen kararına dayanılarak 27.3.1973 tarihinde davalılara satıldığından adlarına tescil olunduğu anlaşılmaktadır.
Belediyeler, 6188 ve 775 sayılı Kanunlar uyarınca devraldıkları gayrimenkuleri, bu kanun'da yazılı maksatlar dışında kullanamıyacakları gibi devir tarihinde yürürlükte olan 6188 sayılı Kanunun 5. ve satış tarihinde yürürlükte bulunan 775 sayılı Gecekondu Kanununun 8. maddesinde öngörülen durumlar müstesna olmak üzere devir amacına aykırı olarak satılmaları da kanunen mümkün değildir.
Davalılara satılan gayrimenkulün, istisnai nitelikte sözü geçen hükümlerde belirtilen vasıflara haiz oldukları belli bulunmamakla beraber, biran için bu vasıfları taşıdıkları kabul edilirse dahi satılabilmesi içinde önceki kanuna göre Bakanlar Kurulundan ve halen yürürlükte olan Kanuna göre de İmar ve İskan Bakanlığından müsade alınması şarttır. bu koşul kamu düzenine ilişkin amir bir hüküm olduğu cihetle tarafların iradesi ile bertaraf edilmesi olanağı yoktur.
Nizalı gayrimenkulü satış muamelesi İmar ve İskan Bakanlığının onayı alınmadan yapıldığına göre gayrimenkulün davalılar adına yapılan tescil işleminin sahih bir esasa dayanmadığını kabul zorunludur.
M.K. nun 933. maddesinde belirtildiği üzere, gayrimenkullerde mülkiyeti geçerli muamellerin muteberiyeti sebebebine bağlıdır, diğer bir deyimle gayrimenkul mülkiyetinin iktisabı illidir. Muteber bir sebep bulunmaksızın yapılan tescil, gayrimenkul mülkiyetinin karşı tarafa geçmesi için yeterli olamaz. Yani tescile rağmen mülkiyeti devredende kalır.
Olayda, M.K. nun 931. maddesinde de uygulama yeri yoktur. Çünkü, M.K. nun 931. maddesi hüsniniyet sahibi kişilerin iktisaplarını, ancak tapu sicili bakımından himaye etmektedir. Tapu siciline itimat prensibinin tabii bir sonucu olan bu kural, tapu sicilinin tutulmasına ilişkin olmayan sebeplerle akdin sakat bulunması halinde, üçüncü kişi sözü geçen maddenin himayesine mazhar olamaz. bu gibi durumlarda ancak, 638. maddesindeki zaman aşımının tahakkuku halinde iktisap muteber olur.
Bu yönler gözetilerek davanın kabulü gerekir iken yazılı neden ve düşüncelerle reddine kara verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır. Davacını temiz itirazları bu bakımdan yerinde bulunmasına rağmen hümün onanmasın yerinde görülmediğinden usulün 440. maddesine uygun olan düzeltme isteğinin kabulü ile onama kararının kaldırılması ve hükmün bozulması gerekmektedir.
SONUÇ : Karar düzeltme dileğini usulün 440 ve 442. maddeleri uyarınca kabulü ile önceki onama kararının kaldırılmasına, temyiz oluna hükmün yukarda belirtiline nedenlerle BOZULMASINA 31.3.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.