 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1975/2153
K: 1975/2622
T: 18.04.1975
DAVA : Taraflar arasındaki iptal ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne ve 1.228.009,33 kuruşun faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan Mehmet Selçuk avukatları tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat İ. M. ile davalılardan Mehmet Selçuk vekili avukat E.S.E. gelmiş diğer davalı taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılarak ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir yolsuzluk görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir,
2 - Davacı alacaklı, borçlu Nejdet'in muvazaalı şekilde, sırf 1.228.000 lira tutarında bulunan alacağını takipsiz bırakmak maksadıyla, aslında bedelsiz, tapu kaydına göre 25.000 lira karşılığında karasudaki arsasını diğer davalı Mehmet Selçuk'a ferağ ettiğini ileri sürerek bu tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Mehmet Selçuk bir taraftan üç adet emre muharrer senede dayanıp 825.000 lira alacaktan dolayı Nejdet aleyhine takip yaparak 18.9.1969 tarihinde Karasu'daki arsayı haczettirirken diğer taraftan 4.9.1969 tarihinde de borçlu Nejdet'le borcun ödenmesi konusunda protokol düzenlemiştir. Buna göre borçlu Nejdet, sahibi bulunduğu Karasudaki arsanın 25.000 lira karşılığında mehmet Selçuk'a satışını vaadetmiş ve aynı zamanda Mehmet Selçuk'un ferağdan sonra vereceği vekaletname ile arsayı parselleterek başkalarına satmayı ve bu satış bedelinden borcunu ödemeyi kabul etmiştir. Borçlu Nejdet'in arsasını satmış olmasına rağmen ilişiğini kesmiyerek arsayı parselleyip satmasının ve satış bedelinden Mehmet Selçuk'a olan borcunu ödemesinin kararlaştırılmış olması bu protokolün arsa satışından çok davalı Mehmet Selçuk'un alacağını güvence altına almak amacına yönelik olduğunu ve aynı zamanda ortada bir muvazaanın varlığını göstermektedir. Bir kimsenin alacağını takip etmesi ve güvence altına alması en doğal bir haktır. Ancak bu hak başkasını ızrar etmediği takdirde kanunen korunmaya layıktır. İcra ve İflas Kanununun 277 ve sonraki maddelerinde düzenlenmiş bulunan iptal davasından güdülen amaçda budur. Nitekim arsanın satış tarihindeki gerçek değeri davalı Mehmet Selçuk'un alacağından fazla olsa bile tasarruf iptal edilmediği takdirde davacı alacağını tahsil etme olanağından yoksun kalacak ve ferağ tasarrufu bu şekilde davacı alacaklının zararına neden olacaktır. Bu itibarla tasarrufun davalının alacağından fazla olan bölümünün davacı yararına iptali zorunludur.
O halde mahkemece dava konusu arsanın satış tarihindeki gerçek değeri usulen tesbit ettirilmek ve bu değer davalı Mehmet Selçuk'un alacağından fazla tutarda olduğu takdirde tasarrufuun fazlaya ilişkin bölümünün iptaline, aksi takdirde davanın reddine karar verilmek gerekirken eksik incelemeyle davanın kabul edilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2. bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA ve davalı yararına takdir edilen 1.000 lira duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan Mehmet Selçuk'a verilmesine ve peşin harcın istek halinde iadesine 18.4.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.