 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1975/587
K: 1975/2757
T: 17.04.1975
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara As. 2. Ticaret Mahkemesince verilen 23.1.1974 tarih ve 536/333 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı Muharrem avukatı tarafıdan istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar, Şaşmaz, markalı ve 1961 yılından beri imal edip sattıkları, tescilli deterjanın ambalajı taklit edilen, davalılardan Muharrem tarafından "Savaş" markası ile iltibas ve haksız rekabete mahal verecek surette, piyasaya sürüldüğü diğer davalı ise Ankara bölge mümessili sıfatıyla satığını beyanla, fiilin haksız olup olmadığının mümessili sıfatıyla satığını beyanla, fiilin haksızolup olmadığının tesbiti, haksız rekabetin men'i, mevcut ambalaj ve belgelerin toplattırılması ve hükmün ilanını talep ve dava etmişlerdir.
Davalılardan Muharrem, davacı mamulleri kırmızı ve mavi renklerden oluşturulup, markalar kanununun 18. maddesine göre, tescil edildiği gibi aynı renklerle kullanılmaıs gerektiğini, böyle olunca de hiçbir iltisabın bulunmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
Davalılardan Gürel cevap vermemiş, duruşmaya gelmemiştir.
Mahkemece, özetle (davacılardan Altan, Seçmen ve Aydın'ın Şaşmaz markası ile halen bir ilgileri bulunmadığı anlaşıldığından bunlar yönünden davanın reddine, toplanan delilleri ve bilirkişi tetkikatını havi rapor ve eki münderecatı gözönünde tutularak, davalılar fililini haksız olduğunun tesbitine, haksız rekabetlerini men'ine imal ve satışının men'ine iltibasın ref'ine, hüküm kısmının ilamına) karar verilmiştir.
Hüküm davalılardan Muharrem tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Davacı taraf dava dilekçesinde Markalar Kanununa muhalefete ve haksız rekabete dayanmıştır. Müseccel olan markanın yalnız (Şaşmaz) kelimesine münhasır olduğu anlaşılmaktadır. Davalının kullandığı marka ise (Savaş) kelimesinden ibarettir. O halde bu yönden müseccel (Şaşmaz) markası karşısında (Savaş) markasının kullanılmasının Markalar Kanununun himayesi bakımından bu kanuna aykırı olup olmadığının incelenmesi gerekir.
Her ne kadar bilirkişiler iki kelimenin telaffuz bakımından yek değerine benzediğini belirtmişler ise de iki kelimenin anlamları tamamıyla farklı bulunduğu gibi harf edide de aynı değildir. Kaldıki Markalar Kanununun 18. madesinin ilk fıkrasına göre renksiz olarak tescil edilen bir markanın sahibi bu markayı herhangi bir renkte kullanabilir ise de, aslolan markanın tescil edildiği gibi kullanılmasıdır. Alametüi Farika Nizamnamesinde olsa dahi davacının (Şaşmaz) markasının, zemin mavi renk olarak tescil ettirildiğine göre Markalar Kanununun himayesinden faydalanabilmek için bu markanın tescil edildiği renk ile kullanılması lazımdır.
Bu itibarla işaret edilen yönlerden gerekli inceleme yapılmadan davalı tarafın (Savaş) ünvan ve markasını kullanarak deterjan imal ve satışının men edilmesi doğru görülmemiştir.
2 - Ancak, davacı taraf haksız rekabete de dayanmış ve mübrez kırmızı renkte basılmış naylon torbaların ön ve arkasındaki kelimeler ve kompozisyon itibarıyla taraflara ait torbaların heyeti umumiyesini görünüşünden, orta derecede anlayış ve dikkat sahibi bir müşterinin bilirkişilerin de beyan ettiği gibi yanılabileceği anlaşıldığından bu yönden haksız rekabete ilişkin olarak telep dahilinde bir karar verilmesi iktiza eder. Nitekim davalı taraf da cevabi ihtarnamesinde bu hususu kabul etmiştir.
3 - Yargıtay giderlerinin de, açtıkları dava reddedilerek kesinleşen üç davacı hariç bırakılmak suretiyle nazara alınması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalı Muharrem vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (1.000) lira duruşma vekillik ücretinin lehlerine hüküm verilen iki davacıdan alınarak mümeyyiz davalıya verilmesine ve ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 17.4.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.