 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1975/5112
K: 1975/6865
T: 27.11.1975
DAVA : Davacıların 17.9.1975 tarihli dilekçeleri ile kayyum tayin edilmeleri talebine binaen Adana Sulh Hukuk Hakimliğince verilen 19.9.1975 tarih ve 197/161 sayılı hükmün temyizen tetkiki müdahiller tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar, S.S. Yeşilyurt üretim ve Pazarlama Kooperatifi ortak sayısının onda birini oluşturan 130 üye (üyeliklerini mahkeme kanalı ile tespit ettirdikten sonra) genel kurul toplantısı yapmak üzere vilayete baş vurduklarını, fakat yönetim kurulu üyelerinin tutuklanması nedeniyle faal olmadığından yönetim kurulu yerine geçecek bir kayum heyeti ve kayum olarak da kendilerinin tayin edilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, talep haklı görülerek kayyımlığa mani halleri olmadığı anlaşılan müracaatçıların kongre yapmak üzere kayyum tayinine 19.9.1975 tarihinde karar verilmiştir.
Hüküm müdahiller tarafından temyiz edilmiştir.
Yukarıdaki açıklamadan da anlaşılacağı gibi üç davacı, yönetim kurulu mensuplarının tutuklu bulunduklarından bahisle kooperatif genel kurulunu yönetim kurulu yerine kaim olarak toplantıya çağırmak üzere kayyım tayinini istemişlerdir.
Kooperatif genel kurulunun toplantıya çağrılması usulü 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun 43 ve devam maddelerinde düzenlenmiştir. Aynı kanunun 44. maddesi dört ortaktan az olmamak kaydıyla ortak sayısının en az onda birinin isteği üzerine genel kurulun toplantıya çağrılmasını, yönetim kurulunun bu isteği yerine getirmemesi halinde ilgili bakanlığın toplantıya çağırabilmesini, bu yoldan da toplantı gerçekleşmez ise istek sahiplerinin mahilli mahkemeye başvurarak genel kurulu bizzat toplantıya çağırma müsaadesi alabilmelerini, hükme bağlamıştır. Şu halde kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki asliye mahkemesinin istek sahiplerinin genel kurulu bizzat toplantıya çağırma müsaadesi verilmesi yolundaki isteklerini kabul edebilmesi; müraccatçıların dörtten aşağı olmamak üzere kooperatif ortak sayısını en az onda biri olması, yönetim kurulunu ve ondan sonra ilgili bakanlığın bu isteği kabul etmemiş bulunması lazımdır. Bu durumda genel kurulu (bizzat) toplantıya çağırma yetkisini müracaatçılar iktisap etmiş olurlar.
Olayda Yönetim Kurulu tutuklu bulunduğuna göre kanunda gösterilen sayıdaki ortakların ilgili bakanlığa başvurarak genel kurulun toplantıya çağırılmasını istemesi ve mahkemece bu şartın gerçekleşmediğinin araştırılması gerekir. Medeni Kanunu 376. maddesinin 3. bendi gereğince kanuni mümessilin bir mani'i zuhur ederse kayyım tayin edebileceğine ilişkin hükmü olayda uygulanamaz. Bu hüküm aile hukukunun vesayete ilişkin babanın beşinci faslında yer almıştır. Davada aile hukukunu ilgilendiren ve kişinin ehliyetine ilişkin bir yön yoktur.
Yönetim kurulunun daveti red etmesi ile yerine getiremiyecek durumda bulunması arasında uygulama bakımından fark yoktur. Yeni yönetim kurulu seçilebilmesi ve ilgili konularda bir karar verilebilmesi içinde genel kurulun toplantıya çağrılması iktiza eder.
Bu itibarla görevli mahkeme tarafından sözü edilen 44. madde gereğince gereken kararın verilmesi icap ettiğinden kayyım tayinine ilişkin isteğin reddine karar verilmesi iktiza ederken asli müdahaleleri kabul edilen mümeyyiz ortakların hukukuna müessir ve kanuna aykırı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerden dolayı asli müdahillerin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 27.11.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.