 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1975/443
K: 1975/2764
T: 17.04.1975
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Sakarya As. 2. Hukuk Hakimliğince verilen 7.3.1973 tarih ve 116/174 sayııl hükmün temyizen tetkiki davacı ve davalılar Gıyasettin ile Ankara Sigorta A.Ş.avukatları tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, yaşı dolayısıyla vasisi bulunduğu küçük Ercüment, Gıyasetine ait otobüsle yolculuk ederken, davalılardan Selahattin'e ait kamyonla çarpışma sonucu ana, baba ve kardeşini kaybederek destekten mahrum kaldığından şimdilik (50.000) lira maddi ve (100.000) lira manevi tazminatın faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan Sigorta şirketleri yarı yarı savunmalarında, husumet ve zaman aşımı def'ilerini ileri sürmüşler, talep fahiş olup, olayda dört ölü ve müteaddit yaralılar bulunduğunu, mali sorumluluklarının 20.000 lirayı aşamayacağını, ihtiyarı mali mes'uliyet sigortasına ilişkin davacının talep hakkı bulunamayacağını beyanla davanın reddini istemişlerdir.
Davalılardan otobüs sahibi Gıyasettin zaman aşımı ve isteğin fazla olduğu itiraz ve iddiasında bulunmuştur.
Diğerler gelmemiş veya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, zaman aşımı def'i cevap süresi içinde ileri sürülmeyip, tevsi iddiası karşısıında sigorta şirketlerinin zaman aşımı def'i rededilerek, (5.000) lira maddi tazminatın her bir sigorta şirketinden ayrı ayrı ve benimsenen rapor muvacehesinde bakiye (31.482,01) lira maddi tazminatın diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, (50.000) lira manevi tazminatın zaman aşımı def'i kabul edilen otobüs sahi.i Gıyasettin hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm davacı ile davalılardan Ankara Anonim Türk Sigorta Şirketi ve otobüs sahibi Gıyasettin tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dosayadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, mümeyyiz davalılar Gıyasettin ve Ankara Sigorta ortaklığının temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Davacı tarafın temyizine gelince; Trafik Kanununun değişik 50. maddesini son fıkrası hükmü gereğince tazminat davası zarar görenin, zarara ve failine ıttıla tarihinden itibaren iki senelik zamanaşımına tabidir. Baba, ana ve kardeşini olayda kaybeden küçük Ercümet, yaşı sebebiyle dava açmak ehliyetini haiz bulumadığına göre, zarara ve failine ıttılai, söz konusu olamaz. Şu halde kendisinin kanuni mümessili olan vasisinin zarara ve failine muttali olduğu tarihin zamanaşımına başlangıç olarak kabulü gerekir.
Bu itibarla davacının, davalı Gıyasettin hakkındaki manevi tazminat davasının zamanaşımı sebebiyle reddedilmiş olması yönünden iki yıllık zamanaşımı süresinin açıklanan esaslar uyarnıca başladğı tarihin araştırılmaması ve davacı tarafa ıttıla tarihini ispat olanağının tanınmaması doğru değildir.
3 - Davalı Ak Sigorta vekili cevap dilekçesinde, otobüs için yaptırılan ihtiyari mali mes'uliyet sigortasını kabul etmiş ve şahıs başına sigorta karşılığının 50.000 lira olduğunu belirtmiştir. Trafik Kanununun 55. maddesinde zara görenin doğrudan doğruya sigortacı aleyhine dava açabilmesi mecburi mali Trafik Sigortası ahddi ile sınırlanmadığına göre, ihtiyari mali mes'uliyet sigortasından da kanu hükmü ve köklemiş Yargıtay İçtihatları gereğince sigortacı aleyhinde doğrudan doğruya dava açabilme hakkının kabul edilmemesinde de isabet bulunmamaktadır.
4 - Davacı taraf dava dilekçesinde sigorta şirketleri hakkında poliçedeki miktarlarla sınırlı olmak üzere müteselsilen tahsil talebinde bulunduğu halde bu isteğin hüküm altına alınmaması doğru değildir. Ayrıca davacı küçük Ercüment olayda baba, ana ve kardeşi olmak üzere üç akrabasını kaybettiğine göre, sigorta şirketlerinin her birinin kaza başına kendi yönünden sorumlu olduğu maddi tazminatın diğer dava dışı bir ölü ve dört yararıl da gözönünde bulundurularak garameten taksimi ve davacının hissesinin bu suretle hesap edilmesi iktiza ederken çarpışan otobüs ve kamyonu ayrı ayrı sigorta eden iki sigorta şirketinin yalnız beşer bin liradan sorumlu tutulması muvafık görülmemiştir.
5 - Manevi tazminatın da, 22.6.1966 tarih ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve Borçlar Kanununun 47. maddesinde yazılı ve davacı, küçüğün ana, baba ve kardeşini kaybetmesi özel hali gözönünde bulundurularak, adalete uygun bir miktarda tayin ve takdiri iktiza ederken, bu esaslara aykırı düşen bir meblağın karar altına alınması da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle mümeyyiz davalılar Gıyasettin ve Ankara Sigorta Şirketinin temyiz itirazlarının reddiyle diğer bentlerde gösterilen nedenlerden dolayı hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA 17.4.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.