 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1975/3886
K: 1975/5526
T: 16.10.1975
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Samsun Asliye 2. Hukuk Hakimliğince verilen 14.2.1975 tarih ve 1022/32 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı icra takibi sırasında memurlukça eksik tahsil edilen faiz ve gider vergisi tutarı 14.444,50 liranın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Şirketin dava tarihinden önce feshedildiği anlaşılmakla şirket ortakları ve ölenlerden varisleri davaya ithal edilmişlerdir. Şerik ve varisler savunmalarında icraen edip şerik olmayanların hisse nisbetinde sorumlu tutulmaları gerektiğini beyanla davanın reddi gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Mahkemece özetle talep icra tetkik merciine reddedildiği gibi Borçlar Kanununun 113/2. maddesine göre esas borç tahsil edildikten sonra faiz için noksanlık istenemez. Diğer taraftan kollektif şirket dava tarihinden evvel nihayete ermiş olup bilahare hissedarların davaya dahil edilmeleri hususunda HUMK. nunda bir usul hükmü mevcut değildir. Şirket de fesholunduğu cihetle mezkur nedenlerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava Başaran Koll. Şirketine tevcih edilmiştir. Şirket feshedilmiş ise de mücerret fesih, hükmi şahsiyetin zevalini gerektirmez ve tasfiye sonuna kadar şirket hükmi şahsiyeti devam eder. Bu bakımdan davaya bakılması gerektiği gibi mahdut yetkili tetkik mercii kararları mahkemeye başvurmaya da manide teşkil etmez. Faizden gayrı davacı bankaca ödenmiş olan gider vergisi de istenmekte bulunduğundan ve asıl acacaktan ayrı olarak başlıbaşına faiz isteğinin ayrı bir dava konusu yapılmasına kanuni bir engel bulunmamasına ve davacı bankanın faiz talebinden feragat ettiği hususu halin icabından anlaşılmamasına ve esasen bankanın kuruluş maksadının para işletmek suretile faizle ticari faaliyetini devam ettirmesi en birinci iştigal konusu bulunduğundan faizden feragat ettiği düşünülemiyeceğine ve Yargıtay Kökleşmiş İçtihatları da bu doğrultuda bulunmasına göre iddianın incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere ve terditli bir şekilde davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 16.10.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.