 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1975/355
K: 1975/3521
T: 22.05.1975
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Salihli As. Hukuk Hakimliğince verilen 8.3.1974 tarih ve 464/168 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava mahiyeti itibariyle duruşmalı işlere tabi olmadığından bu baptaki istemin reddiyle tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosyadaki kağıtlar okundu; gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; müvekkilinin Sosyal Sigortalar İşçi Yapı Kooperatifi üyesi bulunduğunu, yokluğunda yapılan Genel Kurul toplantısında davalı Hasan'ın başkan seçildiğini ve bu toplantıda müvekkilinin üyelikten çıkarıldığını, çıkarma kararının noter aracılığı ile tebliği gerekirken bu lazımeye uyulmadığını ve yerine İ. Yüzbaşıoğlu'nun üye olarak kabul edildiğini iddia ile çıkarma kararının iptali ile İ. Yüzbaşıoğlu'nun kooperatiften çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, çıkarma kararının yerinde olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Mahkemece, ana sözleşmede, çıkarma kararının noter aracılığı ile tebliği gerekir, hükmü yer almakta ise de, bundan amaç çıkarılma ile ilgili herhangi bir kararın muvazaaya yer vermiyecek şekilde sağlam hesaplar ve esaslar dahilinde yapılmasına dairdir. Davacı çıkarılma kararına 9.7.1971 tarihinde muttali olup, 3 ayı geçirdikten sonra dava açmıştır, gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacının kooperatif ortaklığından çıkarılmasına dair genel kurul kararının noter aracılığı tebliğ edilmediği taraflar arasında tartışmasız olduğu gibi mahkemenin kabulü de bu yoldadır.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 16. maddesinin 3. fıkrası ve kooperatif Ana Sözleşmesinin 9. maddesi hükümleri gereğince itiraz davasının açılması için tanınan üç aylık hak düşürücü sürenin, çıkarılan ortağa çıkarılma kararının noter aracılığı ile tebliğden itibaren başlaması gerekir.
Bu itibarla, davacıya ortaklıktan çıkarılma kararı noter aracılığıyle tebliğ edilmediği halde, davacının karara muttali olduğundan bahisle üç aylık dava açma süresinin geçirildiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 22.5.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.