 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1975/2912
K: 1975/4679
T: 07.07.1975
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul as. 2. Ticaret Mahkemesince verilen 4.4.1975 tarih ve 454/159 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu; gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine (5.000) liralık çekle icra takibine geçtiğini, çekin zamanaşımına uğramış bulunduğunu iddia ile borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı itirazının takip sırasında ileri sürülmediğini, takibin kesinleştiğini, menfi tespit davası açılamıyacağını ileri sürmüştür.
Mahkemece, menfi tespit davası borcun esasına karşı açılabilir. Davacı borcun esasına itiraz etmemiş, takip kesinleşmiştir, gerekçesi ile dava reddedilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Her ne kadar zamanaşımı müessesesi Borçlar Kanununun (Borçların Sukutu) na ilişkin 3. babında tanzim edilmiş ise de, gerçekte borçluluğu sona erdiren diğer nedenler gibi taraflar arasında mevcut alacaklılık ve borçluluk ilişkisini ortadan kaldırmaz. Bu sebeple takip hukukunda da alacağın takip tarihinden önce veya sonra zamanaşımına uğramış olması halleri ayrı ayrı sonuçlara bağlanmış bulunmaktadır. Takibin kesinleşmesinden sonra bazı sürelere riayetsizlikten dolayı alacağın zamanaşımına uğraması ve takibin yenilenmesi halinde, İcra ve İflas Kanununun 71/son, 33/A ve 33/son maddeleri gereğince borçlunun alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürmesi mümkün olmasına karşılık, ikinci halde yani alacak takip talebinden önce zamanaşımına uğramış ise, bunun herhalde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından itirazen ileri sürülmesinde zorunluluk vardır. Aksi halde, takip tarihinden önce gerçekleşmiş olan zamanaşımına dayanılarak takibin iptali istenemiyeceği gibi zamanaşımı borcun rızaen ödenmesini engellemediğinden, icrada ödenmiş olan böyle bir borcun geri alınmasında dava edilmez. Borçlar Kanununun 62. maddesi) Başka bir ifade ile icra kovuşturmasına karşı borçlunun zamanaşımı savunmasında bulunmaması, bu itirazından vazgeçme anlamında kabulü gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 15.4.1972, 265/242 sayılı kararı) Aynı nedenlerle ödeme emrine karşı zamanaşımı savunmasında bulunmıyan veya hiç itiraz etmiyen borçlunun artık borcun zamanaşımına uğradığından bahisle menfi tesbit davası açması mümkün değildir.
Olayda zamanaşımına uğrıyan çek dolayısiyle davalının yaptığı icra kovuşturmasına karşı keşideci davacının bir itirazı olmadığı halde, çekin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek açtığı menfi tesbit davasının reddi, yukarda gösterilen gerekçelerle ve yasaya uygun görülmüş ve hükmün onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarda yazılı nedenlerden dolayı davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA 7.7.1975 tardihinde oybirliğiyle karar verildi.