 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1975/2588
K: 1975/5231
T: 25.09.1975
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Şereflikoçhisar As. 2. Huku Hakimliğince verilen 23.10.1974 tarih ve 138/328 sayılı hükmün temyizen tetkiki istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili davalıya ait (51 AE 967) plakalı kamyon 14.4.1969 tarihinde yolun sağ şeridi içinde stop lambalarını ve iskilini feneri yakmadan park etmiş ve gerekli tedbirleri de almamış olduğundan müvekkiline ait (830) plakalı kamyon normal yolunda giderken davalıya ait duran kamyona çarpması neticesi (30.000) liralık hasar ve zararın doğmasına sebebiyet verdiğini iddia ederek bu meblağın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, daha önce Y.A. aleyhine açılan 969/421 sayılı davanın husumet bakımından reddinden sonra açılan işbu davada müruruzaman tahakkuk etmiş olduğundan davanın reddi gerektiğini ve müvekkili tarafından davacı aleyhine (18.580) liralık 970/297 sayılı tazminat davası açılmış bulunduğunu, olayda müvekkilinin gerekli tedbirleri almış olup kusurun tamamen davacıya ait olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, davalı tarafından davacı aleyhine açılıp bu dava ile tevhit edilmiş olan 970/297 sayılı davanın talep gibi müracaata bırakılmasına ve olayda davacının 4/8, davalı şoförü İ. in 2/8 ve kimliği anlaşılamayan arabanın 2/8 nispetinde kusurlu oldukları Ceza Makemesince tespit edilmiş olup olay nedeni ile davanın (30 - 32) bin liralık zararı olduğu 19.2.1974 tarihli rapordan anlaşılmasına binaen davacının yarı kusuruna isabet eden miktarın tenzili ile bakiye (15.000) liranın mahkeme masraflarının yarısı ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine ve bundan dolayı (1.500) lira vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü davalı temyiz etmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Ancak, dava dilekçesinde olaydan davalının sorumlu olduğuna dayanılarak hasarın tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiştir. Duruşma sırasında davalının kusurunun 2/8 olduğu anlaşılmıştır. Kusur sorumluluğu kuralları gereğince her ilgilinin kusuru oranında sorumlu tutulması gerekir. Birlikte zarar verilmesi halinde müteselsil sorumluluk dolayısıyla zararın tamamının sorumlulardan birinden istenmesi olanağı mevcut ise de HUMK.nun 74. madesi gereğince tarafların iddia ve savunmaları ile mukayyettir.
Davacı olaya üçüncü bir şahsın karıştığını idida etmediği gibi yukarda denildiği üzere, sonucu davalının eylemini meydana getirdiğini idia etmiştir. Bu durumda olaya karıştığı anlaşılan 3. şahsın eyleminden ve onun 2/8 oranındaki kusurundan, böyle bir husus ileri sürmeyen davacı lehine davalının sorumlu tutulması doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarını reddine ve hükmün 2. bente açıkanan nedenlerden dolayı davalı yararına BOZULMASINA, davalı vekili duruşmaya gelmediğinden vekillik ücreti tayinine yer olmadığına ve ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edeen iadesine 25.9.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.