 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1975/2022
K: 1975/4631
T: 03.07.1975
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana As. 5. hukuk Hakimliğince verilen 30.12.1974 tarih ve 294/742 sayılı hükmün temyizi istenilmekle işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili; davalı şirketin hissedarlarından olan müvekkillerinin 31.3.1974 tarihli genel kurul toplantısında alınan (35.199.534,57) lira karardan (9) milyon lirasının dağıtılması, mütebakisinni ihtiyata ayrılmasına dair karara itiraz ederek zapta geçirdiklerini, T.T.K. nun 383. maddesi gereğince hissedarların ittifakı olmadan kar paylarının ihtiyata ayrılamıyacağını, alınan kararın ana sözleşmenin 101. maddesi hükmüne de yakırı olduğunu iddia ederek mezkur genel kurul kararının iptalini istemiştir.
Davalı vekili, T.T.K. nun 381/3. maddesi gereğince üç aylık hak düşüren sürenin hitamından önce duruşma yapılamıyacağını, halbuki duruşmanın 25.6.1974 tarihinde konduğunu, yapılan iki teklif üzerine (2010) oya mukabil (37.439) oyla genel kurulca dava konusu kararın alındığını, davacıların red oyu verdiklerini belli olmadığını, oylamadan sonra alınan karara muhalif kalarak sebeblerini sapta geçirip imzalamadıklarını, T.T.K.nunun 469/2. madde gereğince yedek akçe ayrılmasına genel kurulca karar verilebileceğini, zira şartların mevcut olduğunu, karı % 32,72'sinin dağıtıldığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, celp ve tetkik edilen dava konusu genel kurul kararı ile toplantı zaptı münderecatına göre (9.000.000) lira karın ortaklara dağıtılıp geri kalan miktarın ihtiyat akçe olarak ayrılmasına dair hissedarlardan A. İncesulu tarafından yapılan teklife davacıların itiraz ederek zapta geçirmiş bulundukları ve yazılı dilekçe verdikleri, karar tarihinden itibaren üç ay içerisinde dava açtıkları, 385. madde gereğine kar tevzinin ortaklar için müstesep hak olduğu, ana mukavele ve bütün ortaklara iştiraki olmadan bunun değiştirilemiyeceği, mukavelenin 101. maddesinde kar tevzii şekle bağlanmış olup genel kurulca bunun dışına çıkılamıyacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı taraf temyiz etmiştir.
Davalı A.Ş. in elde ettiği kar hakkında ne muamele apılacağı, hangi oranlarda adi ve fevkalade ihtiyat akçe ayrılacağı ve kar teziindeki asgari ve azami oranlar şirket esas mukavelenamesinin 101. maddesinde gösterilmiştir. Bu madde gereğince tahsisteki öncelik sırasına riayet edilip edilmediği mahkemece araştırılmamıştır.
Bu itibarla karın tamamının statü ve kanun hükümleri gereğince nasıl tahsis edilmesi iktiza etiğinin yetenekli üç kişilik bilirkişi kuruluna tespit ettirilmesi ve iptali istenen genel kurul kararının elde edilecek bu sonuca göre ve tarafların idida ve savunmaları da nazara alınarak değerlendirilmesi iktiza ederken bu esaslar uyarınca bir incelemme yapılmaksızın hiç kar tevzii yapılmamış ve adi ve fevkalade ihtiyaç akçası ayrılması usulleri yokmuş gibi mücerret kar hakkı payı almak mütesep hakkının ihlal edildiğinden bahisle ve kar tevziine ilişkin kararı da kapsayacak şekilde genel kurul kararının tamamının iptaline karar verilmesi, Yargıtay denetimine de etkili olduğundan, doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü iel hükmün BOZULMASINA 3.7.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.