Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1975/1303
K: 1975/2808
T: 17.04.1975
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Konya Asliye 2. Hukuk Hakimliğince verilen 4.11.1974 tarih ve 4/389 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalılar avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı Kooperatif nezdinde kendisinin kefil sıfatıyla imzası bulunan 63.000 lira değerindeki senedin karşılıksız olması nedeni ile senedin kendisi yönünden iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kooperatif vekili savunmasında; Aval veren davacının borçluya ait def'ileri ileri sürmesinni mümkün bulnumadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
Mahkemece, davalının inşa ettireceği asansör tesisatı için davacının taraf olarak herhangi bir taahhüdü bulunmamaktadır. Binaenalyh davacının davalı Kooperatif tarafından Nur Ticaret isimli firmanın ortaklarından Y. Kocaoğluna avans verilen 63.000 liranın kontrgarantisi olarak davacı tarafından yapılan imza Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre taliki şartla herhangi bir taahhüdü yerine getireceği bir durum mevcut değildir. 12.4.1972 tanzim tarihli 63.000 liralık senedin davacı yönünden karşılıksız olması nedeni ile yalnız davacıya ait olmak üzere davacı yönünden iptaline ve davalı kooperatife borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiştir.
Hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Senedin ve dolayısıyla avalın asansörün yapılmasını temin için verildiği ihtilafsızdır. Türk Ticaret Kanunun 614. maddesi gereğince aval veren kimse kimin için taahhüt altına girmiş ise onun gibi mesul olur. Başka bir tabirle aval kimin için verilmişse avalist de, o şahıs derecesinde mesuldür. Fakat mesuliyet senetten doğan mücerret mesuliyettir ve lehine aval verdiği şahsa müracaat imkanı ne zaman doğarsa avaliste o zaman müracaat edilebilir. Bu itibarla, lehine taahhüdünü anlaşma gereğince ifa etmiş olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön incelenmeden davanın kabulü cihetine gidilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle davalıların temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.4.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini