 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1975/504
K: 1975/2548
T: 22.09.1976
DAVA : (Gerçi, manevi tazminatın miktarı hususunda yasaya kesin ölçü konulmamıştır. Ve tazminatın doğasından gelme bir zorunlulukla takdir yetkisinin kullanılması bir hakimden diğer hakime göre değişikenlik göstermektedir. Ne var ki, hakimin takdir yetkisi, bu tür davaların yasal dayanağı olan Borçlar Kanununun 47. maddesi gereğince adalet ile sınırlandırılmamıştır. Hakimin adalete uygun biçimde tazminatı belirleyebilmesi de gene anılan maddenin açıklığı gereği olarak 22.6.1966 günlü 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme karariyle mahiyeti ve kapsamı aydınlığa kavuşturulmuş bulunan özel Kanunların gözönünde tutulmasiyle mümkündür. Bir başka anlatımla manevi tazminat belirlenirken dava ferdileştirilerek tazminatın miktarına etkin tüm maddi olgular, bu arada özellikle tarafların durumlariyle kusur ve zararın derecesi ve niteliği gözönünde tutulmalıdır. Şüphesiz özel kanunların gözönünde tutulması ve çevreye giren maddi olguların gereğince ve yeterince değerlendirilmesi gereğini de kapsar. Hal böyle olunca, bu davada olayın oluş biçimi, kusur ve zararın niteliğiyle derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre manevi tazminatın 5.000 lira olarak hükmedilmesi hak ve nasafet kurallariyle bağdaşmıyacak kadar az bulunduğu) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki kağıtlara dayandığı gerektirici nedenlerle ve davacı işçinin sağ elinin 2., 3. ve 4 parmaklarını kaybetmiş ve bu nedenle % 7.2 oranında beden gücünü kaybetmiş bulunmasına ve işveren davalının % 90 kusurlu olmasına göre mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da, benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı, vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının özel daire bozma kararında açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.