Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1974/4
K: 1974/3
T: 15.04.1974
DAVA : Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesine ilişkin 7.5.1964 gün ve 466 sayılı Kanuna göre mahkemelerce tazminata hükmolunması halinde hazineye nisbi harç yükletilip yükeletilmiyeceği konusunda Yargıtay 5. ve 6. Ceza Daireleri kararları arasında aykırılık bulunduğundan bahisle Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının 1.2.1974 günlü yazısiyle Yargıtay 1. Başkanlığının başvurulması üzerine 1. Başkanlık Divanınca, adı geçen Dairelerle birlikte 1., 2. ve 7. Ceza Dairelerinin kararları arasında da bu konuda içtihat uyuşmazlığı bulunduğu görülerek içtihadı birleştirme yoluna gidilmesi gerektiği, 12.3.1974 gün ve 22 sayı ile kararlaştırılmış ve iş, 15.4.1974 günü toplanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Ceza Bölümü Genel Kurulunca incelenmiştir.
KARAR : I - İçtihat aykırılğın saptanması:
Önce, anılan daire kararları arasında içtihadın birleştirilmesini gerektirir nitelikte aykırılık bulunup bulunmadığı konusu üzerinde durulmuştur.
Bir tarafta; 1. Ceza Dairesinin 23.1.1974 gün ve 33/173 sayılı, 2. Ceza Dairesinin 20.10.1973 gün ve 6371/8598 sayılı ve 5. Ceza Dairesinin 14.11.1973 gün ve 2898/2969 sayılı kararlarında, 466 sayılı Yasaya göre hükmolunan tazminatlarda hazineye harç yükletilemiyeceği kabul edilmiştir.
Öte yandan; 6. Ceza Dairesinin 13.11.1973 gün ve 8620/8584 sayılı kararları ile 7. Ceza Dairesinin 21.9.1971 gün ve 9876/10473 sayılı kararlarında, harç alınması gerektiği görüşü benimsenmiştir.
Bu durumda, iki grupta toplanan bu kararlar arasında harç alınması konusunda aykırılık bulunduğu oybirliğiyle kararlaştırıldıktana sonra işin esası üzerinde görüşme açılarak her iki düşünce, bütün yönleriyle açıklanıp gerekli tartışmalar yapılmış ve aşağıdaki sonuca varılmıştır.
II - Değişik görüşlerin özetleri :
1., 2. ve 7. Ceza Dairelerinin kararlarında konuyu aydınlatıcı gerekçelere yer verilmediğinden öncelikle 5. ve 6. Ceza Dairelerinin Kararlarında ve açıklayıcı yazılarında dayanılan gerekçeler üzerinde durulmuştur.
5. Ceza Dairesinin görüşünde özet olarak 466 sayılı Kanun gereğince bakılan tazminat davalarında hazinenin taraf olarak mahkemeye çağırılmadığı, incelemenin duruşmasız olarak evrak üzerinde yapıldığı ve verilen kararların mahkemece bildirilmesi üzerine hazinenin temyiz yoluna başvurduğu, bu tür tazminat davalarının normal dava niteliğinde olmayıp türük kendine özgü bir dava niteliğinde bulunduğu, bu konuda mahkemece verilmiş bir hüküm olmadan, Devletin istese de zararı ödeyemeyeceğine göre hazinenin nisbi harçla sorumlu tutulmasını kabul edilemiyeceği, ayrıca harç alınmasında hiç bir yarar bulunmadığı, aksine hazineden alınacak harcın yine hazineye verilmesinin fuzuli ve gereksiz bir işlem olacağı gerekçesine dayanılmıştır.
6. Ceza Dairesinin görüşünde ise : 492 sayılı Harçlar Kanununun ikinci maddesinde yer alan işlemlerinden I sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tabi olduğu, 13 üncü maddede harçtan istisna edilen işlemler arasında 466 sayılı Kanuna göre verilec ek kararlar bulunmadığı gibi, 14 üncü maddede harçtan muaf tutulan kişiler arasında Devlet tüzel kişiliğinin (Hazinenin) sayılmadığı, özel kanunda dahi buna ilişkin bir hükme yer verilmediği, bu durumda 466 sayılı Yasadan daha sonra yürürlüğe giren 492 sayılı Harçlar Kanunundaki genel hükümler uyarınca hazineden harç alınmasının zorunlu bulnuduğu, buna göre bu çeşit yargı işlemlerinde Harçlar Kanununun ikinci maddesine göre I sayılı tarife hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
III - Gerekçe :
Harç alınmasının doğru olacağı görüşünün savunulması sırasında CMUK.nun 310 uncu maddesine göre hükmü temyiz eden hazineden depo parası alınmakta oluşu örnek gösterilmiş ise de Yasanın açık hükmüne göre yatırılan bu para, çoğu kez, devlet tüzel kişiliğinin çeşitli kurumları olan değişik Bakanlıklar veya kamu kuruluşları bütçeleri ile ilgilidir. Oysa, 466 sayılı Yasaya göre alınacak harç, hazinenin doğrudan doğruya yetkili organı sayılan Maliye Bakanlığı Bütçesinden çıkacak ve yine aynı bütçeye gerecektir. Ayni tüzel kişiliğin kasasından çıkış yapılarak yine bu kasaya giriş yapılmasında yasal bir zorunluluk ve pratik bir fayda düşünülemez. Ayrıca harç alınmasından yarar sağlayacak bir başka taraf söz konusu olmadığı gibi, alınmamasından zararlı çıkacak bir kişi de yoktur.
Nitekim, hazinenin hasım olarak gösterilmesi yolunda tasarıda yer alan bir hükmün yasama organlarınca metinden çıkarılmış olması da yasa koyucunun amacını açıklamaktadır. Hazine, işbu yargı işleminde usul hükümlerine uygun biçimde taraf sayılamıyacığına göre harç ile yükümlü tutulması doğru değildir.
Harçlar Kanununun gerekçesindeki açıklamalara ve bilimsel tanımlamalara göre "harç", devletin özel ve tüzel kişilere yaptığı bir hizmetin karşılığı olarak onlardan alınan bir çeşit formalite ve kırtasiye gideridir. Devlet, aynı hukuki olayda hem alacaklı, hem borçlu olamaz. Nitekim Borçlar Kanununun 116 ncı maddesinde alacaklılık ve borçluluk sıfatlarının bir kişide birleşmesi halinde borcun sona ereceği kuralı kabul edilmiştir.
466 sayılı yasaya göre verilen kararlarda dilekçe yazan avukat için hükmolunacak ücret miktarına ilişkin 22.1.1973 gün ve 7/1 sayılı içtihadı birleştirme kararında, söz konusu tazminat isteklerinin sadece bu müracaattan ibaret olduğu belirtilmiş bulunması ve bu yoldaki kararlarda tazminat faizine hükmolunamayacağı konusundaki 12.3.1973 gün ve 55/221 sayılı Ceza Genel Kurulu kararında, 466 sayılı Yasa gereğince verilmiş bir hüküm bulunmaksızın Devlet istese de zararı ödeyemiyeceğine göre faizle sorunlu tutulamıyacağının kabul edilmiş olması karşısında hazinenin harç ile de yükümlü sayılması düşünülemez.
Kaldı ki Medeni Kanunun 639 uncu maddesine göre olağanüstü zaman aşımı nedenile açılan tescil davalarında hazinenin hasım gösterilmesi zorunlu bulunduğu halde bu tür davalarda dahi mahkemelerce hazineden harç alınmamaktadır.
Bu durumda, Harçlar Kanununda yazılı kurallara dayanılarak, hazine aleyhine harça hükmolunması mümkün olamıyacağından, yasa metinlerinin genel hukuk ilkelerine dayalı akli ve mantıki yorum yolu ile bir sonuca varılması gerekir.
Şu hale göre, kamu kuruluşlarının yararsız bir takım işlemlerle uğraştırılmasını önlemek bakımından hazineye harç yükletilmesinin doğru olamıyacağı görüşünün, hukuk ilkelerine ve yasaların ruh ve amacına daha uygun bulunduğu kabul edilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kişilere Tazminat Verilmesi Hakkındaki 466 sayılı Kanuna göre mahkemelerce tazminata hükmolunması halinde hazineye nisbi harç yükletilmesinin doğru bulunmadığına, beş aykırı oya karşı 31 oyla 15.4.1974 gününde birinci görüşmede üçte ikiyi aşan çoğunlukla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini