 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1974/9-652
K: 1975/1588
T: 5.12.1975
- GREV KARARININ TEBLİĞİ ( Yazılı Şekil-Sıhhat Şartı )
- ÖZEL ŞEKİL ŞARTI ( Grev Kararının Tebliği )
- YAZILI ŞEKİL ŞARTI ( Grev Kararının Tebliği )
2822/m.28
DAVA : Taraflar arasındaki tesbit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 30.5.1974 gün ve 760/465 sayılı kararın incelenmesi davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 25.6.1974 gün ve 13783-13537 sayılı ilamiyle, ( ..tebligat veya bildirinin 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre veya noter vasıtasiyle yapılması mutad olduğu halde sendika üyelerinin bizzat yaptıkları ileri sürülen bildiriye dayanılması.. ) nın doğru bulunmadığı gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 23/1 maddesi hükmünce "15. madde veya 19. maddenin 2. bendinin 3. fıkrası veyahut 21. madde gereğince uzlaşmaya varılmadığını gösteren tutanağı alan, greve karar vermeye yetkili işçi sendikası veya federasyonu, greve başvurma kararında ise, bu kararını tutanak tarihinden başlıyarak altı iş günü içinde karşı tarafa yazılı olarak bildirmek zorundadır". Yasa koyucu bu madde ile, doğrudan doğruya kamu düzenini ilgilendiren ve bir disiplin altında yürütülmesi gereken grevle ilgili kararın karşı tarafa tebliğini özel bir biçime tabi tutmuştur. Bu biçim "yazılı" olma koşulundan ibaret bulunup uyulmadığı takdirde bildirim geçerililik kazanamaz. Yasa Koyucunun sözü edilen düzenleme ile güttüğü amaç uygulamada bildirim konusunun, çözümlenmesi takdire dayanan uyuşmazlıklara yol açmayacak bir biçimde açıklığa kavuşmasıdır. Olayda işin niteliği itibariyle az önce açıklanan amaçların gerçekleşmesini sağlayacak olan noter veya taahhütlü mektup vasıtasiyle herhangi bir bildirim yapılmamış bulunduğu gibi benimsenen çözüm yolu itibariyle dahi şahadet hüküm tesisine yeterli değildir. Bu nedenlerle mahkemece özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken tebligat yaptıracak olanın bizzat veya adamlar aracılığiyle düzenlenen imtina tutanağına dayanan davanın reddine ilişkin önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 429. maddesi gereğince Bozulmasına, 5.12.1975 gününde oyçokluğu ile karar verildi.