 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1974/8-666
K: 1974/977
T: 20.09.1974
- ELATMANIN ÖNLENMESİ
- TAPUSUZ TAŞINMAZ MAL
- KAMULAŞTIRMA KARARI
- ZİLYEDİN HAKLARI
ÖZET: Tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmaz kamulaştırılmasında da tapulu mallarda olduğu gibi bedel, Anayasa ve İstimlak Kanununun ön gördüğü biçimde zilyedin emrine amade bulundurulmadıkça zilyedlik ten doğan hakların kullanılmasına ve bu arada zilyedin kamulaştıran idareye karşı elatmanın önlenmesi davası açmasına engel olunamaz.
(334 s. Anayasa m. 38)
(6830 s. İstimlak K m. 6,19)
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Manisa Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karar 5/6/1970 gün ve 1970/115 - 332 sayılı kararın incelenmesi davalı Devlet Su İşleri vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2/10/1970 gün ve 4949 4190 sayılı ilamiyle "dava konusu taşınmaz tapusuz olup istimlak ile nizalı yerin mülkiyeti istimlaki yapan idareye geçeceğine, istimlak kanunun 19. maddesi mucibince istimlak bedeli üzerinde hakkı bulunduğuna göre davacının bu taşınmaz üzerinde ne malikin ve ne de zilyedin ayın davası mesmu olamıyacağından müdahelenin men'ine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu" gerekçesiyle bozularak yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: davalı Devlet Su İşleri vekili,
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnmeyi kapsayan son hükmün süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Davacı tapuda kaydı olmayan taşınmazının davalı idare tarafından kamulaştırıldığını, ancak bedeli ödemeden ya da Bankaya yatırılmadan el konulduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesini istemiştir.
Gerçekten de davacının elinde bulundurduğu taşınmaz hakkında davalı idarece 6830 sayılı Yasanın 6. maddesine göre kamulaştırma kararı alınarak kıymet takdirinin yapıldığı ve keyfiyetin davacıya tebliğ edildiği, ancak davacının, bedel ödenmediği takdirde idare aleyhine elatmanın önlenmesi davası açacağına dair ihtarına rağmen bedel ödenmeden ya da bankaya yatırılmadan taşınmaza idarece elkonulduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Anayasanın değişik 38. maddesi hükmünce "Devlet ve Kamu Tüzel kişileri kamu yararının gerektirdiği hallerde, karşılıklarını peşin ödemek şartıyla özel mülkiyetle bulunan taşınmaz malları, kanunla gösterilen esas ve usullere göre tamamını veya bir kısmını kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idari irtifalar kurmaya yetkilidir". Bu hükümlerle getirilen Anayasal temel ilke kamulaştırmada taşınmaz malların karşılıklarının peşin ödenmesi kuralıdır. Özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların mülkiyetinin kamulaştırma ile lehine kamulaştırma yapılan Devlet ve Kamu Tüzel kişilerine geçmesini düzenleyen yasa düzeyindeki kuralların, mülkiyet hakkının korunması amacını da güden Anayasa'nın az önce açıklanan temel ilkesi ışığında yorumlanması zorunludur.
6830 sayılı Yasanın 19. maddesinde tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların zilyedi bu sıfatla iktisap iddiasında bulunduğu takdirde lehine kamulaştırma yapılan idarece taşınmaza takdir olunan kıymetin tamamının milli Bankalardan birine, Banka yoksa mal sandığına yatırılması gereği açıkça belirtilmiştir. Anayasanın 38. maddesi kamulaştırma karşılığının peşin ödenmesi kuralını koymuş bulunduğuna göre kamulaştırma nedeniyle kamulaştırılan taşınmak üzerinde lehine kamulaştırma yapılan idarenin mülkiyet hakkının doğması ancak kamulaştırma bedelinin tamamının peşin olarak ödenmesi veya 6830 sayılı İstimlak Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca malikin emrine amade bulundurulması halinde mümkündür. O halde olayda olduğu gibi tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmazın kamulaştırılmasında da bedel kanunun öngördüğü şekilde zilyet emrine amade bulundurulmadıkça zilyetlikten doğan hakların kullanılmasına ve bu arada zilyedin idareye karşı elatmanın önlenmesi davasını açmasına engel olunamaz.
Bu nedenle direnme uygun bulunduğundan direnmeye yöneltilen temyiz itirazlarının reddi ile diğer yönlerin incelenmesi için dosyanın özel daireye gönderilmesi gerekir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle direnmeye yöneltilen temyiz itirazlarının reddi ile diğer yönlerin incelenmesi için dosyanın 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine 20/9/1974 gününde oyçokluğuyla karar verildi.