 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1974/836
K: 1976/2510
T: 15.09.1976
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 5. Asliye Ticaret mahkemesince davanın reddine dair verilen 14.3.1973 gün ve 385-62 sayılı kararın incelenmesi davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 17.12.1973 gün ve 4132-5042 sayılı ilamı ile, "Sigorta poliçesi üzerinde lastik bir kaşe ile basılan yazıda "Vasıtayı kullanacak olan şoförün ehliyetinin asgari bir yıllık olması kayıt ve şartıyle mer'i ve muteber olacağı, aksi takdirde bir kaza vukuunda sigortalı hiçbir tazminat talebinde bulunmayacağını peşinen kabul ve beyan eder" hükmü yer almıştır. Türk Ticaret Kanununun 1266. maddesinde sigorta poliçesinin ihtiva etmesi gerekli şartlar sınırlı olarak gösterilmiş olup, bunlar dışında ancak Ticaret Bakanlığının tasdikinden geçen genel şartların poliçeye yazılabileceği, tasdik işleminin yerine getirilmemesi halinde bu şartlardan sigorta ettirenin zararına olanlar yerine kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. Aynı Kanununun 1264. maddesinde ise, emredici hüküm olarak 1266. maddenin sigorta ettirenin zararına mukavele ile değiştirilemeyeceği, aksi takdirde kanun hükümlerinin re'sen uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. Sigorta Şirketlerinin Murakabesi hakkında 7397 sayılı Kanunun 28. maddesinde de, Türk Ticaret kanunun yukarda yazılı hükümlerine paralel olarak, sigorta umumi şartlarının Ticaret Bakanlığınca tanzim veya tasdik edileceği, sigorta şirketlerinin bu şartların dışında muamele yapamıyacakları kabul edilmiştir.
Görülüyor ki, sigorta poliçesinin ihtiva etmesi gereken şartların sigortalının zararına olarak sözleşme ile değiştirilmesi kanunlarla yasaklandığından, Ticaret Bakanlığının onayından geçmeyen bu gibi şartların kanuna aykırılığı nedeniyle Borçlar Kanununun 19. maddesi gereğince hükümsüz sayılması ve durumun mahkemece de re'sen gözönünde tutulması gerekir.
Olayda vasıtayı kullanacak şoförün ehliyetinin asgari bir yıllık olması yolunda poliçeye konulan şart, sigortalının zararına olarak poliçe genel şartlarını değiştirir nitelikte bulunduğundan Ticaret Bakanlığının onayından geçip geçmediğinin araştırılması, onaylanmadığının anlaşılması halinde hükümsüz sayılarak poliçenin diger şartlar dairesinde hüküm tesisi gerekirken tarafların serbest iradeleri ile kabul edilen bu şartın kanuna ve adaba aykırı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş bulunmasının usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Türk Ticaret Kanununun 1266. maddesinde sigorta poliçesinin ihtiva etmesi gerekli olan hususlar gösterilmiş olup bunlardan başka gene poliçenin Ticaret Bakanlığı'nca onanmış sigorta genel şartlarının ihtiva edeceği öngörülmüştür. Sözü geçen Yasanın 1264/4. maddesi hükmünce 1266. madde sigorta ettiren kimsenin zararına olarak sözleşme ile değiştirilemez. Aksi halde yasa hükümleri re'sen uygulanır. Olayda, sigorta poliçesi üzerine lastik kaşe ile basılan yazıdaki ehliyetin süresine ilişkin koşul sigortalının zararına olarak poliçe genel şartlarını değiştirir nitelikte bulunmaktadır. O halde mahkemece, az önce açıklanan hukuki esaslar uyarınca sözü edilen koşulun Ticaret Bakanlığının onayından geçip geçmediği araştırılarak varılacak sonuç uyarınca karar verilmelidir. Bu nedenlerle mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 15.9.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.