 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1974/7-19
K:1975/1292
T:14.11.1975
* ÖZET:Tapulama Yasasının 37. maddesinin son fıkrasında, aynı yasanın 33. maddesinin koşullarına atıf yapılmış olması, 37. maddenin son fıkrasını yürürlükten kaldıran hükmü, 33. maddede yapılan değişikliğe bağlı olarak geriye doğru yürümez.
(766 s. Tapulama K. m. 33/son - d, 37/son - k)
(1617 s. TTRef. Önted. K. m. 20, 23)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana Tapulama Mahkemesince davanın reddine dair verilen 6/4/1966 gün ve 963/499 - 966/70 sayılı kararın incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 14/9/1972 gün ve 7093/5732 sayılı ilamiyle, (nizalı yerler çalılık ve taşlıktan ihya edilmiştir. Sonradan yürürlüğe giren 1617 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Öntedbirler Yasasının 20. maddesile değiştirilen 766 sayılı Yasanın 33. maddesi gereğince bu nevi yerlerin zaman aşımı ile iktisab edilemiyeceği, aynı Yasanın 23. maddesi ile 766 sayılı Yasanın 37/son fıkrası yürürlükten kaldırıldığına göre ek madde ile anılan hükümlerin geçmişe doğru yürümesi ve derdest davalara da uygulanması lazımdır) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
766 sayılı Tapulama Kanununun 33. maddesi hükmü, 1617 sayılı Kanunun 20. maddesi ile değiştirilmiş, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler ile Kanunlar uyarınca Devlete kalan taşınmazlar, tapuda kayıtlı olsun veya olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceği hükmü eklenmiştir. Aynı Kanunun ek maddesi ile bu hüküm, geriye doğru da yürütülmüştür. 23. maddesi ile de Tapulama Kanununun 37. maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılmış, fakat söz konusu 23. madde geriye doğru yürütülmemiş ve bu. maddenin Toprak ve Tarım Reformu Öntedbirler Kanununun neşir ve ilanı tarihine kadar açılmış bulunan davalara uygulanmıyacağı belirtilmiştir.
Diğer yandan, Tapulama Kanununun 37. maddesinin son fıkrasında bu madde yazılı taşınmazlar hakkında koşulları uygun bulunduğu taktirde 33. madde hükmü uygulanır denilmiştir. Kazandırıcı zamanaşımı koşulları yönünden 33. maddeye 1617 sayılı Kanunla, Hazinenin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler yönünden yapılan ekleme, yeni hüküm olarak kabul edilemez. Bu ekleme yokken de Hazinenin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kültür arazisine elverişli olmayan yerler üzerinde kazandırıcı zamanaşımı hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Nitekim 1617 sayılı Kanunun geçici komisyon raporunda: "Medeni Kanunun 641. maddesinde sözü edilen ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler üzerinde özel mülkiyet kurulamıyacağı zaten yürürlükteki mevzuata göre kabul edilmiş olduğu için bu bakımdan 33. maddede yapılan değişikliğin yeni bir hüküm getirmediği" belirtilmiştir. O halde Tapulama Kanununun 37. maddesinin son fıkrasını yürürlükten kaldıran hükmü, 33. maddede yapılan değişikliğe bağlı olarak geriye doğru yürümez. Bu nedenlerle direnme kararı onanmalıdır.
Sonuç: Temyiz itirazlarının reddiyle direnme, kararının yukarıda açıklanan nedenlerle onanmasına, 766 sayılı Kanunun 74. maddesi gereğince (20) lira harcın temyiz edenden alınmasına 14/11/1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.