 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1974/758
K: 1976/127
T: 28.01.1976
DAVA : Taraflar arasındaki tapu iptali ve elatmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Onüçüncu Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 21.5.1973 gün ve 336-475 sayılı kararın incelenmesi davacılar Avukatı tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 28.12.1973 gün ve 18392-17658 sayılı karariyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacılar Avukatı,
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların malik oldukları yapı, imardan onanmış 8.9.1958 günlü projeye göre 3 kat, 10 daire, çatıda daire depoları ve bahçede garajdan ibarettir.
10.8.1958 gününde irtifak hakkı kurulurken bina müteahhidi tarafından 12 hisse kendisine ayrılmış ve sonradan bu hisse dava konusu olan yerlere verilmiş ve kat mülkiyetine geçilirken bu yerlere dair numaraları verilmek suretiyle bağımsız bölüm niteliği kazandırılmıştır.
Kat Malikleri bulunan davacılar davalıların yaptıkları ilavelerle depoların mesken ve garajların da dükkan haline getirilmiş bulunduğundan tapunun iptali, garajların eski hale getirilmesi ve davalıların elatmalarının önlenmesini istemişlerdir.
Mahkemece, davalıların bu yerleri müteahhitten satın aldıklarından iyiniyetli bulundukları, garajların dükkan olarak kullanılmasının projeye aykırı isede, bunun İmar Müdürlüğünün görevine girdiği gerekçeleriyle davanın reddine karar vermiştir.
Uyuşmazlık konusu yerlerin hukuki durumlarını saptarken herşeyden önce ana yapının imardan onanmış projesine bakılmak gerekir. Ve bu husus doğrudan doğruya kamu düzenini ilgilendirir.
Bir taşınmaz mal kat mülkiyetine geçirilirken, projesindeki duruma göre kaydının yapılması zorunludur. Proje dışına çıkılarak işlem yapılması imar mevzuatını hükümsüz kılıcı bir sonuç doğurur ve böylece de, kötü niyetli kişilerin korunması sonucu doğar. O halde mahkemece imar mevzuatının resen gözönünde tutularak inceleme yapılması ve varılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, konunun imar müdürlüğünün görevine girdiğinden bahsile önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı Hukuk Usulü Mahakemeleri Kanununun 429 ncu maddesi uyarınca BOZULMASINA 28.1.1976 gününde oybirliği ile karar verildi.