 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1974/4-283
K:1976/1134
T:17.03.1976
- SATIŞ VADİ SÖZLEŞMESİ (FAİZ VE ÖDENCE İSTEMİ)
* ÖZET:Davada dayanılan "satış vadi sözleşmesi", yasaya uygun biçimde yapılmadıkça davacılar, bu sözleşme ye dayanarak istemde bulunamazlar. 10.7.1940 gün ve 77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında öngörüldüğü üzere, geçersiz sözleşmeye göre taraflar, verilen paranın faizini ve taşınmaz maldan elde edilen zararın ödettirilmesini birbirinden isteyemezler.
(3945 s. Noterlik K m. 44)
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 31.5.1972 gün ve 971/407 - 404 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Davada eski Noterlik Kanunu uygulanmıştır. 26 Dairesinin 15.11.1973 gün ve 1972/10547 - 9320 sayılı ilamiyle, (taraflar arasında düzenlenen satış vaadine ilişkin sözleşme Noter Kanunun değişik 44 ncü maddesine uygun biçimde düzenlenmediğinden geçersiz olduğu cihetle bu sözleşmede yer alan borçluluk ve alacaklılık bağlantısına dayanılamıyacağının ve 10.7.1940 günlü ve 77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında öngörüldüğü üzere geçersiz sözleşmeye istinaden tarafların yekdiğerinden verilen paranın faizini ve taşınmazın elde bulunması nedeni ile yararlanma karşılığı elde edilen faydanın da tazminini istemiyecekleri de gözönünde tutulmaksızın isteğe hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşüldü:
Davaya dayanak yapılan satış vadi sözleşmesi Noter Kanunun değişik 44 ncü maddesine uygun biçimde yapılmadığından davacılar geçersiz olan bu sözleşmedeki hükümlere dayanarak istemde bulunamıyacakları gibi, 10.7.1940 gün ve 77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında öngörüldüğü üzere geçersiz sözleşmeye istinaden tarafların yekdiğerinden verilen paranın faizini ve taşınmaz malların elde bulunması nedeniyle yararlanma karşılığı elde edilen faydanın da tazminini isteyemezler. Bu nedenlerin mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429 ncu maddesi gereğince bozulmasına 17.3.1976 gününde bozmada oybirliği nedeninde oyçokluğu ile karar verildi.