 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1974/482
K: 1975/1585
T: 05.12.1975
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Zonguldak 4. İş mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/12/1972 gün ve 3311-320 sayılı kararın incelenmesi davalı idare tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 7/2/1974 gün ve 4196-3261 sayııl ilamıyla, (Davacının meslekk hastalığı sonucu çalışma gücünde meydana gelen azalma oranında göre hesap edilen tazminat miktarından en son olarak Sosyal Sigortalar Kurumunca bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin indirilmessi gerekir. Mahkemenin bilirkişice tesbit edilen tazminat miktarından Kurumun bağladığı geliri indirmesi ve sonra Boçrlar Kanununun 43. maddesine göre gerekli indirmeyi yapması açıklanan esasa aykırı.... bulunduğu) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda: Mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1 - Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki kağıtlara, dayandığı gerektirici nedenlere göre Borçlar Kanununun 43. maddesine ilişkin bozma nedeni yerinde görülmemiştir.
2 - İş kazası sonucu ölen işçinin hak sahiplerinin işverene karşı açacakları tazminat davasının hukuki sebebi, Sosyal Sigorta Kanunlarınca sağlanmış olan haklar dışındaki zararların ödetilmesi ilkesine dayanır. Hak sahiplerine ödetilmesi gereken tazminat ise gerçek zararın tazminidir. Yasa koyucunun burada güttüğü amaç aynı zarar dolayısıyla mükerrer ödemeyi önlemektir. Bu nedenle gerçek zararın hesabında davanın görülmesi sırasında yürürlüğe giren ve öncekilere oranla daha fazla hakları sağlayan yasa veya yasalar uyarınca ilerde bağlanması kesin olan gelirin daha peşin sermaye değerinin indirilmesi zorunludur. Aksi halde destekten yoksunluk tazminatındaki mükerer ödemeyi önleme amacı ortadan kaldırılmış olur. Burada ayrıca şu husus da belirtilmelidir ki davanın hangi safhasında olursa olsun re'sen gözönünde tutulması gereken bu hususa önceki bozma kararında değinilmemiş bulunması taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmaz. O halde mahkemece sonradan yürürlüğe giren yasalar, az önce açıklanan esaslar uyarınca gözönünde tutulup Sosyal Sigortalar Karumuna yazılacak tezkere ile peşin sermaye değeri sorularak sonucu uyarınca karar verilmek gerekirken eksik incelemeye dayanan kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarda 2 numaralı bentte gösterilen sebeplerden dolayı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 5/12/1975 gününde 3 e karşı 33 oyla ve oyçokluğuyla karar verildi.