 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1974/13-787
K: 1976/2187
T: 09.06.1976
- AVUKATLIK ÜCRET SÖZLEŞMESİ
- RÜÇHAN HAKKI
ÖZET: Avukatlık ücret sözleşmesi Avukatla iş sahibi arasında yapılır. Avukatlık Yasasının 165. maddesi saklı kalmak üzere yalnız tarafları bağlar. Vekil buna dayanarak haklarını üçüncü kişiye karşı kullanamaz. Uyuşmazlık konusu ücret alacağı, 162. maddedeki rüçhan hakkı kapsamı dışında kalmak tadır.
(1136 s. Avukatlık K m. 166/2, 165)
Taraflar arasındaki ücreti vekalet sebebiyle alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 7. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 6.2.1974 gün ve 748/38 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 22.3.1974 gün ve 667 - 684 sayılı ilamiyle (vekalet sözleşmesi, ancak vekil ile müvekkil arasında bir münasebet tesis eder. Vekalet ücretinin ödenmesinden yalnızca iş sahibi sorumludur. Vekil, bu sözleşmeye istinaden haklarını üçüncü kişiye karşı dermeyan edemez) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda: mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalılar vekili,
Duruşma isteyen: Davacı vekili,
Temyiz dilekçesinin süresinde verilip kaydedildiği incelenerek anlaşıldı.
Bugün dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
1 - Direnme kararını temyiz eden davalılardan (t) vekilinin temyiz hakkı bulunmamaktadır. (t) hakkında verilmiş bulunan karar özel dairece onanmış olduğundan, bu davalı hakkındaki karar kesinleşmiştir. 0 halde, adı geçenin direnme kararının temyiz hakkından söz edilemeyeceğinden temyiz dilekçesinin reddi icap eder. 897
2- Diğer davalı (A) hakkında yapılan temyiz itirazlarına gelince: Avukatlık ücret sözleşmesi avukatla iş sahibi arasında yapılır. Ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 165. maddesi saklı kalmak üzere ancak tarafları bağlar. Adı geçen Yasanın 166/2. maddesinde "avukat sözleşme ile kararlaştırılan ve hakim tarafından takdir olunan ücretinden dolayı kendi çalışması sonucunda müvekkilin muhafaza ettiği veya kazandığı mallar ve davadaki diğer taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak mallar üzerinde diğer alacaklılara nazaran rüçhan hakkını haizdir. "Rüçhan hakkı, vekaletnamenin düzenlenme tarihine, vekaletname umumi ise iş sahibi adına ücret konusu işten dolayı ilk yapılan resmi başvurma tarihine göre sıra alır" denilmiştir. Madde metninden anlaşılacağı üzere rüçhan hakkının avukatın hangi ücreti hakkında söz konusu olduğu sınırlı bir biçimde belirtilmiş olup, uyuşmazlık konusu ücret alacağı niteliği itibariyle 166/2. maddesi kapsamı dışında kalmaktadır. Esasen hüçhan hakkı icrai takipte alacaklıların başvurmaz halinde alınacak sırada gözönünde tutulması gereken bir husustur. Olayda ise bunun uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu nedenlerle mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı:
1 - davalı (t) hakkında verilen karar kesinleşmiş olmakla adı geçenin temyiz dilekçesinin reddine,
2- Diğer davalı (A) nın temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının bu davalı yararına özel daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanununun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), ilk görüşmede yeterli çoğunluk sağlanamadığından 9.6.1976 gününde yapılan ikinci görüşmede salt çoğunlukla karar verildi.